MÜLTECİLİK, ŞARTLI MÜLTECİLİK VE İKİNCİL KORUMA STATÜSÜ

MÜLTECİLİK, ŞARTLI MÜLTECİLİK VE İKİNCİL KORUMA STATÜSÜ


Mültecilik, dünya genelinde savaş, zulüm, insan hakları ihlalleri ve doğrudan tehditler nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan bireylerin karşılaştığı bir durumdur. Birçok ülke, bu kişilere korunma sağlamak amacıyla uluslararası ve iç hukuk düzenlemeleri oluşturmuştur. Türkiye de bu bağlamda önemli düzenlemelere sahiptir. Bu yazıda, mültecilik, şartlı mültecilik ve ikincil koruma statülerinin hukuki boyutlarına odaklanacağız.

Mültecilik Nedir?

Mültecilik, bireylerin, kendi ülkelerindeki ırk, din, milliyet, belirli bir sosyal gruba mensubiyet ya da siyasi görüşleri nedeniyle zulme uğrama tehlikesiyle karşı karşıya olduklarında, başka bir ülkeye sığınmalarını ifade eder. Mülteci statüsü, uluslararası hukukta genellikle 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair Sözleşme ve 1967 Protokolü çerçevesinde belirlenmiştir. Türkiye de 1951 tarihli Mülteci Sözleşmesi'ne taraf bir ülke olmakla birlikte, sözleşmeye ek olarak belirli coğrafi sınırlamalar getirmiştir. Yani, Türkiye yalnızca Avrupa'dan gelen mültecilere mülteci statüsü vermektedir.

Mülteci, uluslararası hukukta, zulme uğrama korkusuyla kendi ülkesini terk eden ve sığındığı ülkede güvenlik arayan kişiyi tanımlar. Mültecilere, sığındıkları ülkelerde yaşamlarını sürdürebilmek için temel haklar ve özgürlükler sağlanmalıdır. Bu haklar arasında çalışma hakkı, eğitim hakkı, sağlık hizmetlerinden yararlanma ve kamu hizmetlerine erişim bulunur.

Şartlı Mültecilik Nedir?

Şartlı mültecilik, Türkiye'nin özellikle coğrafi sınırlamalı mülteci statüsü uygulaması nedeniyle ortaya çıkan bir durumdur. Türkiye, 1951 Mülteci Sözleşmesi'ne taraf olmakla birlikte, sadece Avrupa'dan gelen sığınmacılara mülteci statüsü tanımaktadır. Avrupa dışından gelen sığınmacılara ise, "şartlı mülteci" statüsü verilmekte ve bu kişiler mülteci olarak kabul edilmekte, ancak sadece belirli haklar sağlanmaktadır. Şartlı mülteciler, mülteci statüsü yerine, belirli bir süreyle korunmaya alınan kişilerdir.

Şartlı mülteciler, mülteci statüsüne benzer şekilde bir koruma alırlar; ancak, bu koruma genellikle sınırlıdır ve mülteci statüsüne sahip kişiler gibi sınırsız haklar tanımaz. Şartlı mülteciler, Türkiye'de kalış sürelerinin sonunda kendi ülkelerine geri dönmeye ya da başka bir ülkeye göç etmeye zorlanabilirler. Ayrıca, şartlı mültecilerin çalışma hakları da sınırlıdır ve bazı durumlarda sadece belirli sektörlerde çalışma izni alabilirler.

Türkiye, Avrupa dışında bir ülke olan Suriye'den gelen sığınmacılara, savaş nedeniyle yaşadıkları tehditten dolayı "geçici koruma" sağlar. Ancak, bu geçici koruma mülteci statüsüyle aynı hakları vermez. Geçici koruma altında olan bireyler de, şartlı mülteciler statüsünde kabul edilebilir.

İkincil Koruma Statüsü Nedir?

İkincil koruma statüsü, Avrupa Birliği Direktifleri çerçevesinde uygulanan ve mülteci statüsüne giremeyen ancak ülkelerine geri gönderilme riski taşıyan kişilere sağlanan bir diğer koruma şeklidir. İkincil koruma, mülteci statüsüne sahip olmayan ancak ciddi bir tehlikeye maruz kalan bireyler için bir alternatif koruma sağlayan bir statüdür. Bu statüdeki bireyler, geri gönderilmeme ilkesine dayalı olarak korunurlar.

İkincil koruma statüsüne başvuran bir kişi, kendi ülkesinde hayatını tehdit eden bir durumla karşı karşıya ise, bu kişi geri gönderilemez. Ancak, bu statüdeki kişilere genellikle mülteci statüsüne sahip olanlara verilen haklardan daha az hak tanınır. Türkiye'de de ikincil koruma statüsüne başvuranlar, genellikle ölüm cezası, işkence veya insanlık dışı muamele gibi tehditlerle karşılaşan kişilerdir.

İkincil koruma, mültecilik ve şartlı mültecilik statüsünden daha geniş bir çerçevede ele alınabilir. Bireyler, sığınma talepleri reddedilse bile, ikincil koruma kapsamında korunurlar. Bu kişiler, geçici olarak yaşama, çalışma ve sağlık hizmetlerine erişim hakkı elde ederler. İkincil koruma statüsüne sahip olan kişiler, belli bir süre sonra bu statüleri gözden geçirilerek devam ettirilebilir veya sona erdirilebilir.

Türkiye’deki Hukuki Düzenlemeler

Türkiye, mülteci ve sığınmacılara yönelik birçok ulusal düzenleme ve uygulama yapmaktadır. 2013 yılında kabul edilen Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK), Türkiye’deki mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma statüsüne dair hukuki çerçeveyi belirler.

  • Mülteci: Avrupa'dan gelen sığınmacılara, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere dayanarak mülteci statüsü tanınır.
  • Şartlı Mülteci: Avrupa dışından gelen sığınmacılara ise şartlı mülteci statüsü verilir.
  • Geçici Koruma: Suriye başta olmak üzere bazı ülkelerden gelen ve geri dönme imkânı bulunmayan sığınmacılara geçici koruma sağlayan bir statü şeklidir.
  • İkincil Koruma: Mülteci statüsüne uygun olmayan ancak ciddi bir tehdit altında olan sığınmacılara sağlanan korumadır.

Türkiye’nin sığınmacılara yönelik hukuki düzenlemeleri, mülteci statüsünün yalnızca Avrupa’dan gelen sığınmacılar için geçerli olmasından dolayı tartışmalara yol açmaktadır. Ancak, yine de Türkiye, uluslararası hukuk çerçevesinde sığınmacılara yönelik çeşitli haklar tanımaktadır.

Sonuç

Mültecilik, şartlı mültecilik ve ikincil koruma statüleri, insanların güvenlik, onur ve temel hakları için hayati önem taşır. Türkiye’nin uyguladığı mülteci politikaları, uluslararası yükümlülükleriyle uyumlu olmakla birlikte, pratikte bazı sınırlamalar getirmiştir. Bu statüler, sığınmacılara korunma sağlayarak onlara insanca bir yaşam sürdürebilmeleri için bir fırsat sunmaktadır. Ancak, bu koruma süreçlerinin daha da iyileştirilmesi ve daha geniş kapsamlı haklar sunulması gerektiği yönünde çeşitli tartışmalar da devam etmektedir.

Mültecilik statüsü ve koruma yollarının, insan hakları ve uluslararası hukuk perspektifinden sürekli olarak gözden geçirilmesi, global düzeyde yaşanan krizlerle birlikte daha da önem kazanmıştır.

Konu hakkında yardıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız alanında uzman bir yabancılar avukatı ile birlikte yol almak, hak ve zaman kayıplarını önlemek adına kritik önem taşımaktadır.

Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!

17.03.2025 17:59:30
Yazar: Ener Avukatlık Bürosu