AIDS Olduğunu Söyleyip Odasına Kimseyi Almayan Eş Kendisini Hastanede Ziyarete Gelmeyen Eşten Kusurludur


Yazar: Av. Bilge İŞ & Av. Selçuk ENER
11.07.2024 13:40:29
AIDS Olduğunu Söyleyip Odasına Kimseyi Almayan Eş Kendisini Hastanede Ziyarete Gelmeyen Eşten Kusurludur

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında kusur değerlendirilmesi yapılmakta ve buna göre boşanma ve evlilik ferileri hakkında hüküm kurulmaktadır. Aşağıdaki içtihat ile de AIDS ve sarılık olduğunu söyleyerek odasına kimseyi almayan, kimseyle konuşmayan, ailesine soğuk davranan ve bekar hayatı yaşayan erkek olaylar sonrasında kalp krizi geçiren eşini hastanede ziyarete gitmeyen kadından daha ağır kusurlu olarak kabul edilmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2022/4162 E. 2022/6304 K. 27.06.2022 tarihli kararı şu şekildedir.

“…1-Davacı erkek tarafından tazminatlar, velâyet, vekâlet ücreti istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, davacı erkeğin tazminatlar, velâyet, vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a)Davacı erkeğin tüm, davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

b)İlk derece mahkemesince, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hükmün taraflarca istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince davacı erkeğin kusur belirlemesi yönünden istinaf talebinin kabulüne karar verilerek, davacı erkeğin; evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, AIDS ile sarılık olduğunu söyleyerek ailesinin eve gelmesini istemediği, odasının ayrı olduğu, bekar gibi yaşadığı, kadının ise eşi kalp krizi geçirince hastaneye gelmediği, eşiyle ilgilenmediği, eşinin ailesini istemediği kusurlu davranışlarının gerçekleştiği kabul edilerek, tarafların eşit kusurlu olduğuna karar verilmiştir. Ancak, bölge adliye mahkemesince kabul edilen bu kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte, davacı erkeğin daha ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulu doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

c)Boşanmaya sebep olan olaylar da yukarıda 2/b bendinde açıklandığı üzere davacı erkek ağır kusurlu olduğundan, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan, davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesi gereğince uygun mıktarda maddî ve manevî tazmınat takdir edilmesi gerekirken, kadının bu isteklerinin hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir…”

Yukarıdaki içtihattan anlaşılacağı üzere Yargıtay kararlarının önemi büyüktür. Zira kusur değerlendirmeleri somut olaya göre değişmekte ve bunun için de boşanma alanında uzman bir avukat eşliğinde dava ve cevapların hazırlanması gerekmektedir. Bu sebeple dava açılırken bu hususa önem verilmeli ve gerek dava öncesi gerekse dava sırasında ve hatta davadan sonra da bir avukata danışılması veya sürecin bir avukat ile yürütülmesi elzemdir.

Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!