Aile Hukuku


Divorce Des Citoyens Etrangers En Turquie

Divorce Des Citoyens Etrangers En Turquie Si une personne ressortissant étranger veut se divorcer en Turquie, il/elle peut se divorcer meme si il/elle vient d’origine étranger. D’abord il faut reprendre le sujet du quel regles juridicaire va s’appliquer. D’apres le Code Turc Sur Le Droit International Priv&eacut...

Boşanma Davalarında Kusur Ve Yargıtay'ın Bakış Açısı

Kusur, evlilik ile birlikte iki tarafa da yüklenen yükümlülüklerin iradi olarak yerine getirilmemesi veya yükümlülüklerin gerektirdiği dikkat ve özenin gösterilmemesidir.Türk Hukuku’nda boşanma, evliliğin sona erme şekillerinden biridir. Boşanmanın temel ilkeleri şu şekilde sıralanmaktadır1.&mid...

Tam Kusurlu Kişi Boşanma Davası Açamaz

Hukukumuzda kimse kendi kusuruna dayanarak dava açamayacağı yönünde ilke hakim olup bu sebeple boşanma davasında dava açılması ile birlikte davanın kabulüne karar verilmesi için davalının az da olsa kusurunun olması gerekmektedir. Kusuru tam olan kişinin davası kabul edilemez. Zira bu durum kimsenin kendi eylemine ve tamamen...

Asgari Ücret Alan Eş Yoksulluk Nafakası Alabilir

Asgari ücret düzeyinde ücret alan ve kirada oturan eşin başka malvarlığının ve bu malvarlığından elde ettiği bir kazancının da olmadığı anlaşılmışsa bu eş yoksulluk nafakasını almaya hak kazanır.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,  2022/3298 E. 2022/5856 K. 15.06.2022 tarihli kararı şu şekildedir.“…1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığ...

Hakim Aldattığını Söyleyen Eşin İkrarı İle Bağlı Değildir

Aldatma(Zina) eylemini gerçekleştirdiğini söyleyen erkek eşin ikrarı ile her ne kadar hakim bağlı değilse de bu yöndeki ikrar da delil vasfını korur. Hakim dosya kapsamındaki tüm deliller ile birlikte bu delili de serbestçe takdir eder ve bu yönde hüküm verir. Yani ikrar ne de hükmünde ne de hükme tek ...

Erkeğin Sabahın Erken Saatlerinde Başka Kadının Evine Gitmesi Zinaya Dalalet Eder

Aldatma(Zina) eyleminin kanıtlanması oldukça zor olmakla birlikte direkt buna ilişkin delillerin sunulması da beklenmemektedir. Bu zina eyleminin hiçbir zaman kanıtlanamayacağı anlamına gelmemektedir elbette. Bu sebeple zinaya delalet eden eylemlerin kanıtlanması gerekecektir. Aşağıdaki içtihatta da zina eyleminin varlığına delalet eden de...

Zina Eyleminin Kanıtlanması İçin 2 Aylık HTS Kayıtlarının Değil İki Yıllık HTS Kayıtlarının Celbi Gerekir

Aldatma(Zina) eyleminin kanıtlanması için davacı tarafça 2 yıl geriye dönül HTS kayıtlarının istenmesine rağmen yerel mahkemece 2 ay geriye dönük kayıtlar incelenmiştir. Yargıtay tarafından bu süre kısa bulunmuş ve talep gereği geriye dönük iki yıllık HTS kayıtlarının istenmesi gerektiği kararlaştırılmıştır.Yarg...

Velayet Hususunda Karar Vermeden Önce Çocuk Psikiyatrist Görüşü Mutlaka Alınmalıdır

Velayet konusunda karar verilirken sadece sosyal inceleme raporu alınıp çocuk psikiyatristinden görüş alınmadan karar verilmesi eksik incelemedir.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2022/4222 E. 2022/6217 K. 23.06.2022 tarihli kararı şu şekildedir.“…Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk da...

AIDS Olduğunu Söyleyip Odasına Kimseyi Almayan Eş Kendisini Hastanede Ziyarete Gelmeyen Eşten Kusurludur

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında kusur değerlendirilmesi yapılmakta ve buna göre boşanma ve evlilik ferileri hakkında hüküm kurulmaktadır. Aşağıdaki içtihat ile de AIDS ve sarılık olduğunu söyleyerek odasına kimseyi almayan, kimseyle konuşmayan, ailesine soğuk davranan ve bekar haya...

Kişisel İlişkinin Düzenlenmesinde Şehir Farkı Önem Arz Etmemektedir

Bilindiği üzere çocuk ile velayet kendisinde olmayan ana/baba arasında kişisel ilişki kurulmaktadır. Kişisel ilişki düzenlenirken hem çocuğun üstün yararı hem de analık/babalık duyguları önemsenmektedir. Çocuk ile velayeti kendinde olmayan eş farklı şehirlerde olsalar da bu durum günümüzdeki ulaşım k...

Yaz Tatilinde Baba ile Çocuk Arasında Sadece 15 Günlük Kişisel İlişki Süresi Olması Yeterli Değildir

Bilindiği üzere çocuk ile velayet kendisinde olmayan ana/baba arasında kişisel ilişki kurulmaktadır. Bu kişisel ilişki gerek eşler arasındaki anlaşma ile (mahkeme onayı olması şartıyla) gerekse mahkemenin takdiri ile belirlenmektedir. Bu belirlemede çocuğun üstün yararı ve analık veya babalık duygusu da esas alınmaktadır. Aşağıdaki...

Ayrı Açılan Boşanma Davalarının Tek Hüküm Kurulması İçin Birleştirilmesi Gerekir

Bağlantılı davaların kendiliğinden veya talep üzerine birleştirildiği bilinmektedir. Boşanma davalarında ise bu durum tek hüküm kurulması adına birleştirilmek zorundadır. Maddi tazminat, manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve diğer tüm ferilerin hükmedilmesi için kusur belirlemesinin tüm olay kapsamında yapılması gerekmekte...

Çocuğun Erginliği Sonrasında Nafakanın Kaldırılması İçin Açılan Dava Hukuki Yarar Yokluğu Sebebiyle Reddedilir

İştirak nafakası çocuğun erginliğine kadar hak kazanabileceği bir nafaka olup erginliği ile birlikte bu nafaka kendiliğinden sona erer. Bu sebeple nafaka yükümlüsünün çocuğun erginliği sonrasında iştirak nafakasının kaldırılması için açtığı dava hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddedilir.  Yargıtay 2. Hu...

Islah Tarihinin Dava Tarihi Esas Alınarak Hesaplanması Gerekmektedir

Kadın eşin başka bir sebeple açtığı davasını ıslah ettiği fakat olayın üzerinden 6 ay geçmesi sebebiyle davanın yasla süresi içerisinde açılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Bu karar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Zira zina olayının gerçekleştiğine kanıt olarak açılan savcılık dosyasınd...

Kadının Tehdit Eylemi Erkeğin Evi Terk Etmesine Tepki Olup Kusur Olarak Yüklenemez

Kadının erkeği tehdit ettiği her ne kadar yerel mahkemece kusur olarak yüklenmişse de erkeğin önce evi terk ettiği ve ailesine zarar verecek nitelikte borçlanması sebebiyle kadının erkeği tehdit etmesinin erkeğin kusurlu eylemine tepki niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Bazı eylemlerin diğer eylemden hemen sonra gerçekleşmiş olması te...

Hakaret Eylemine İlişkin Zaman Ve İçerik Belirtilmeksizin Sunulan Tanık Beyanı Hükme Esas Alınmaz

Eşlerden birinin diğerine karşı gerçekleştirdiği hakaret eylemlerinin hakaret kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin tespiti için içeriğinin somut bir şekilde belirtilmesi ve bu eylemlerin af kapsamında kalıp kalmadığının tespiti içinde eylemin gerçekleşme zamanının belirtilmesi gerekmektedir. Aksi halde dosyaya ...

Eşinin Terör Örgütü Üyesi Olmasına İnanan Eşin Diğer Eşe Güven Duyması Ve Evlilik Birliğini Devam Ettirmesi Beklenemez

Eşinin FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğuna inanan diğer eşin artık eşine güven duyması beklenemez. Bu sebeple boşanma talebi kabul edilmeli.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,  2022/4402 E. 2022/6707 K. 5.07.2022 tarihli kararı şu şekildedir.“…İlk derece mahkemesince davalı cezaevine girdikten sonra davacının "...

Eşine Şiddet Uygulayan Erkekle Çocuklara Şiddet Uygulayan Ve Aile sırlarını Yayan Kadın Eşit Kusurludur

Eşine fiziksel şiddet uygulayan erkek ile erkeğin ailesine karşı hakaret eylemlerini gerçekleştiren ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uygulayan kadın eşit kusurlu kabul edilmiştir. Kusurun boşanma ferileri üzerindeki etkisi sebebiyle kusur belirlemesi önem teşkil etmektedir.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,  2022/4440 E. 2022/6723 K. 5.0...

Aldatan Eşi Almaya Giden Eş Affetmiş Sayılmaz

Evlilik içerisinde başkası ile ilişki yaşayan eşi yani zina yapan eşi almaya gitmek Yargıtay tarafından görüşme yapma kapsamında değerlendirilmekte olup af sayılmamaktadır. Yani aldatılan eş aldatan eşi almaya gitmişse ve diğer eş geri dönmediyse bunu sadece görüşme yapmış olarak kabul etmekte ve aldatılan eşin aldatan eşi affet...

Zina Eylemi Sosyal Medya Görüntüler Ve Mesajlaşmaları ile İspat Edilebilir

Zinaya dayanan boşanma davalarında zina eylemini tam olarak ispatlamanın zor olması bakımından bu sebebe dayalı dava açılmasından kaçınılmaktadır. Fakat zaten zina eylemini başlı başına kanıtlamak zor olup emarelere ilişkin delil sunmak da yeterli kabul edilebilmektedir. Zinaya dayanan boşanma davalarında hukuka uygun delile dayanmak koşulu ile z...

Kişisel İlişki Düzenlenirken Çocuğun Yaş Aralığına Göre Baba İle Kademeli İlişki Düzenlenemez

Anlaşmalı boşanma protokolünde baba ile kişisel ilişkinin 5 yaşından önce ve sonra olmak üzere eğitim durumuna göre kademeli düzenlendiği görülmüştür. Fakat kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden çocuk ile baba ...

Kişisel İlişki Düzenlenirken Analık-Babalık Duygularının Tatmini De Önemlidir

Velayet verilirken ve kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararının yanında ayrıca analık ve babalık duygularının tatmini de önemlidir. Aynı şekilde velayetin kendisine verildiği kişinin de kişisel hayatını da değerlendirmeye alarak bir düzenleme yapılmalıdır.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,  2022/7354 E. 2022/7130 K.19.09.202...

Islah İle Yeni Vakıa Öne Sürülmemişse Islaha Rağmen Eski Vakıa İle İlgili Delil Sunulamaz

Islah dilekçesi ile yeni vakıa öne sürüldüğünde bu vakıa ile ilgili deliller de bildirilmekle birlikte eğer ıslah ile yeni vakıa öne sürülmemişse eski olay ile ilgili delil sunulamaz. Yani delil listesi ıslah ile verilemez.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,  2022/5112 E. 2022/7116 K. 19.09.2022 tarihli kararı şu şeki...

Taraflardan Birinin Ölümü Halinde Kusur Belirlemesi Yönünden Mirasçıları Tarafından Davaya Devam Edilebilir

Taraflardan birinin ölümü halinde dava konusuz kalmaktadır. Taraflardan birinin mirasçıları tarafından kusur belirlemesi yönünden davaya devam edilmek istenmesi halinde ise davaya devam olunur. Mirasçılara bu hakkın verilmesinin sebebi bazı sebeplerden dolayı taraflardan birine kusur yüklenmesi sonucu kusurlu taraf a...

Özel Boşanma Sebeplerine Dayanan Davalarda Kusur Kıyaslaması Yapılamaz

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında tarafların kusuru kıyaslanır ve kusur durumuna göre karar verilirken özel boşanma sebeplerine dayanılan boşanma davalarında kusur kıyaslaması yapılamamaktadır. Bu sebeple kusur durumuna göre hükmedilen tazminat ve diğer feriler de bu yönde kararlaştırı...

Aldatan Eşin Sevgilisi Aleyhine Tazminat Hükmedilemez

Eşlerden birinin güven sarsıcı eylemi veya zinaya konu eylemi her ne kadar evlilik birliğini sonlandırmaya yetse de ve bu eşi tazminat ile cezalandırmaya da yetse de 3. Kişiye karşı herhangi bir yaptırım söz konusu değildir. Hukukçular dışındaki çoğu kişi bu durumdan haberdar değildir. Aldatılan bazı kişiler de 3. Kişinin de cezalandırı...

Yabancı Mahkemece Boşanmaya Sebep Görülen Ayrı Yaşama Kişilik Haklarına Saldırı Sayılmadığı İçin Manevi Tazminata Sebebiyet Vermez

Türk yargısında kusur merkezli bir değerlendirme sistemi olsa da yabancılar hukuku nezdinde böyle bir değerlendirme olmayabilmektedir. Yabancı mahkemelerde görülen davalarda verilen kararların Türk Yargısı ve Türk Kuruluşları önünde bir sonuç doğurması bakımından bu kararların tanıma ve tenfiz davaları açıl...

Çocuğun Velayetini Kendinde Bulunduran Anne Çocuğa Kendi Soyadının Verilmesini İsteyebilir

Çocuğun üstün yararı gereği velayet hakkını kendinde bulunduran anne çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesini isteyebilir. Bu üstün yarar kimi zaman eğitim sürecinde aksaklık yaşamaması da olabilmektedir. Bu haklı sebepler somut olaya göre değişmektedir.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,  2022/6501 E. 2022/72...

Boşanmanın Eki Niteliğindeki Tazminatlar Yoksulluk Ve İştirak Nafakaları İçin Ayrıca Vekalet Ücretine Hükmedilmez

Boşanmanın Eki yani ferisi niteliğinde olan maddi ve manevi tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası alacaklarının kısmen kabul-reddi veya kabul veya reddi halinde ayrıca vekalet ücretine hükmedilmez.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,  2022/6888 E. 2022/7300 K. 22.09.2022 tarihli kararı şu şekildedir.“…Taraflar arasındaki davanın yapılan muh...

Erkek Ortamda Bulunmasa Da Erkeğin Babasının Kadın Eşe Şiddet Uygulaması Erkeğe Kusur Olarak Yüklenir

Erkek eşin babası kadın eşe şiddet uygulamış kadın eş bunun üzerine aile evine dönmüştür. Akabinde erkek eş tarafından bir daha bu olayın gerçekleşmeyeceği yönünde kadın eşin ailesine söz verilmiş ve kadın eşin eve dönmesi sağlanmıştır. Daha sonra yine erkek eşin babası tarafından kadına şiddet uygulanmış ve sonuc...

Güven Sarsıcı Davranışları Olan Eş Eşi Eve Almayan Diğer Eşten Daha Ağır Kusurludur

Kadın eşin ortak tanıdık olan bazı kişiler ile mesajlaştığı ve bu yazışmanın tarafı olan kişiler tarafından bu yazışmanın sunulması sebebiyle yazışmanın hukuka uygun delil mahiyetinde olduğu ve bunun kusur olarak kadına yüklenebileceği kabul edilmiştir. Erkek eşin annesinin eve sürekli girip çıktığı ve evin anahtarının annesinde olması sebebiy...

Diğer Koşullar Sağlanmışsa Kendi İsteği İle İstifa Eden Eşe Yoksulluk Nafakası Verilmez

Erkek eş asgari ücret ile geçinmekte olup üzerine kayıtlı malvarlığı yoktur. Kadın eş de asgari ücret almakta olup kendi isteği ile işyerinden ayrılmıştır. Bu sebeple yoksulluk nafakasına hak kazanacak şartlar sağlanmamıştır.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,  2022/7675 E. 2022/7457 K. 29.09.2022 tarihli kararı şu şekildedir.“…T...

Çocuğun Yararına Aykırı Bir Husus Yoksa Kardeş Bütünlüğünün Sağlanması için Velayeti Aynı Kişiye Verilebilir

Annenin çocuklara kötü muamele uyguladığı ve çocuklardan birinin velayetinin babaya, birinin de anneye verildiği görülmüştür. Çocukların bir arada olmasının kardeş bütünlüğünün sağlanması bakımından çocukların yararına olacağı açık olup iki çocuğun da velayetinin b...

Kesinleşen Tedbir Nafakası Davasında Tespit Edilen Kusurlar Davadan Sonra Da Birlikte Yaşayan Eşlere Boşanma Davasında Yüklenemez

Tedbir nafakası davası kesinleşmiş olup bu davada hükme esas alınan kusurlar davadan sonra da birlikte yaşayan eşlerin daha sonra açtıkları boşanma davasında kullanılamaz. Zira af kapsamında sayılmaktadır.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,  2022/5481 E. 2022/7526 K. 29.09.2022 tarihli kararı şu şekildedir.“…Dosyadaki yazılara, kararın day...

Davadan Feragat Eden Davacının Feragate İlişkin Kimlik Tespiti Yapılmadan Vefatından Dolayı Davaya Devam Olunur

Davacı erkek eş dosyaya davadan feragat ettiğine ilişkin dilekçe sunmuştur. Fakat feragat dilekçesinin davacı tarafından verildiğine ve imzanın ona ait olduğuna ilişkin tespit yapılamadan vefat etmesi sebebiyle davaya kaldığı yerden devam olunur.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,  2022/7423 E. 2022/7571 K. 29.09.2022 tarihli kararı şu şekildedir.&ld...

İştirak Nafakası Her An Doğup İşleyen Haklardan Olup Feragat Edilemez

İştirak nafakasına, bilindiği üzere çocuk lehine, ihtiyaçları doğrultusunda hükmedilmekte olup bu nafakadan ileriye dönük olarak feragat edilemez. Çocuğun yararına olan bir haktan taraflarca feragat edilemeyecektir. Zira iştirak nafakası sürekli doğup işleyebilecek bir hak olup feragat ile sonlandırılamayacaktır.Ya...

Boşanmak İstemeyen Eşin Korunmaya Değer Bir Yararının Olduğunu Kanıtlaması Gerekir

Tam kusurlu eş “kimse kendi kusuruna dayanamaz” ilkesi gereği dava açamaz görüşü mevcuttur. Eğer davalı az da olsa kusurluysa evlilik birliğinin devamı mümkün değilse ve korunmaya değer bir menfaat söz konusu değilse boşanmaya yönelik itirazı iyi niyet kapsamında değerlendirilemeyecektir. Aşağıdaki kararda ...

Yoksulluk Nafakasına Hükmedilmemesi İçin Yoksulluktan Kurtaracak Ve Daimi Gelir Olması Şarttır

Yoksulluk nafakasına hükmedilme şartlarından biri lehine nafaka hükmedilecek kişinin ağır kusurlu olmaması ve yoksul olması gerekir. Yoksulluğun kapsamı da Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bazı kararları ile belirlenmiştir. Yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim” gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek içi...

Eylemden Bir Süre Sonra Evlilik Birliğinin Devam Etmesi Af Sayılır

Eşlerden birinin 2015 yılında gerçekleştirdiği eylemler eşe kusur olarak yüklenmemiştir. Zira 2015 yılından itibaren bir süre daha evlilik birliği devam etmiştir. Yargıtay’ın genel içtihatları, makul bir sürenin üzerinde birlikte yaşanmaya devam edilmişse ve evlilik birliği devam etmişse artık bu eylemlerden dolayı kusur...

Başka Erkekle Yaşayan Ve Çocuğu Olan Kadın Eski Eşin Soyadını Kullanamaz

Bilindiği üzere evlilikle birlikte kadının soyadı değişmekte olup boşanınca kural olarak evlenmeden önceki soyadını tekrar almaktadır. Fakat kadının talep etmesi ve menfaatinin de olması halinde mahkemece boşandıktan sonra da eski eşin soyadını kadın eş kullanabilmektedir. Fakat daha sonra menfaatin ortadan kalkması veya haklı sebebin olması halinde ...

Kadının Çağrıldığı Eve Alınmaması Kişilik Haklarını Zedeler

Erkek eşin ihtarnamede, anahtarın annesinde olduğunu belirttiği fakat kadının ihtarda belirtilen adrese gitmesine rağmen erkeğin annesine ulaşamadığı, kimsenin aramalara cevap vermediği anlaşılmıştır. Kadının belirtilen adreste ortada bırakıldığı, eve dönmek zorunda kalması sebebiyle etrafına karşı küçük düşürüldüğ&uum...

Tanık Olarak Dinletilmeyen Çocuğun Sosyal İnceleme Raporundaki Beyanının Kusur İncelemesinde Önemi Yoktur

Erkek eşin müşterek çocuk evdeyken çıplak bir şekilde tuvalete gitmesi ve bu halinin çocuk tarafından görülmüş olması konusundaki çocuğa ait beyanlar her ne kadar sosyal inceleme raporunda yer almışsa da çocuğun tanık olarak dinletilmemiş olması sebebiyle bu husus erkek eşe kusur olarak yükletilmez.Ya...

Erkek Eşin Evden Habersizce Ayrılmasına Karşın Kadın Eşin Ailesine Aşırı Düşkün Olması Ve Yalan Söylemesi Ağır Kusurdur

Erkek eşin kadının telefon aramalarına cevap vermemesi ve evden habersizce ayrılması karşısında kadın eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verecek derecede ailesine düşkün olması, ev için kredi çekme hususunda eşine yalan söylemesi ve erkeğin olduğu yere tayinini istemekten vazgeçmesi daha ağır kusur ola...

Erkek Eşin Ekonomik Şiddetine Karşı Kadının Evi Terk Etmesi Karşısında Kadın Tam Kusurludur

Erkek eşin eve maddi katkısının olmaması, evi satıp çocuklarının ve eşinin evsiz kalmasına sebebiyet vermesi karşısında kadının eve gelmemesi sebebiyle kabul edilen duygusal şiddet tam kusur sayılmış olup her ne kadar erkek eşin kişiliğine saldırı olmasa da erkek eş lehine maddi tazminat hükmedilmiştir.Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2022/8519 E. 2022/7...

Eşin Diğer Eşi Sevdiğini Söylemesi Ve Onu Eve Çağırması Af Kabul Edilir

Davacı kadın eşin, davalı erkek eşe “Ben seni bırakmam senin de beni bırakmayacağını biliyorum.", "Seni çok seviyorum", "Çünkü biz birbirimizi seviyoruz ben Antalya’da değilim biraz zamana ihtiyaç var bazı şeyleri yoluna koymam için ondan sonra seni buraya aldıracağım tayinini buradan bir d&...

Eşin Diğer Eşi Eve Çağırması Ve Diğer Eşin Bu Teklifi Kabul Etmeyip Eve Dönmemesi Ve Bunu Da Davada Öne Sürmemesi Sonucu Eşin Eve Dön Çağrısı Af Kabul Edilmez

Davacı kadın eşin, davalı erkek eşe ağır hakaretler etmesi, iş yerine gelip herkesin önünde hakaretler etmesi, sürekli rahatsız etmesi, başkasının yanında rencide etmesi, birlik görevlerini yerine getirmemesi, ortak olmayan çocuklara kötü davranması karşısında erkek eşin kadın eşe şiddet uygulaması, hakaret etmesi, evden &c...

Boşanma Protokolünde Açıkça Kararlaştırılmayan Ve Boşanma Ferisi Niteliğinde Olmayan Kişisel Eşya Talebine ilişkin Dava İstirdat Davası Niteliğindedir

Mahkemece onaylanan ve hükmün kesinleşmesi ile kesinleşen boşanma protokolünün içerisindeki “tarafların birbirlerinden tazminat ve benzeri herhangi bir talepleri yoktur” şeklindeki madde gerekçe gösterilerek taraflardan birinin açtığı eşyaların talebine ilişkin dava yerel mahkeme tarafından reddedilmişt...

Nafaka Artırım Davasında Mahkeme Tüfe Oranında Oranında Artırım İsteyen Eşin Talebini Aşarak Üfe Oranında Artırım Yapamaz

Mahkemece nafaka artırım talebinde bulunan eşin TÜFE oranında nafakanın artırımını istemesine rağmen ÜFE oranında artırımına karar vermesi hukuka aykırıdır. Zira mahkemece taleple bağlılık ilkesi gereği davacının isteminden daha fazla miktara karar verilemez. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5817 E. 2022/8065 K. Ve 13.10.2022 tarihli kararı şu şekil...

Kadın Eşe Şiddet Uygulayan Eş ile Erkek Eşi Aldatan Eş Eşit Kusurlu Olup Boşanma Sebebiyle Yoksulluğa Düşen Kadın Eşe Yoksulluk Nafakası Verilir

Yerel mahkemece kadın eşe şiddet uygulayan eşi erkek eşe hakaret edip başka erkekleri eve alan kadın eşten her ne kadar hafif kusurlu kabul ettiyse de Yargıtay tarafından eşler eşit kusurlu kabul edilmiştir. Nitekim kadının erkeğe ettiği hakaret eylemlerinden sonra evlilik uzun süre devam ettiği için erkek eş hakaret eylemlerini affetmiş sayılır. A...

Eşinin Ameliyatı Sırasında Yanında Olmayan Ve Ameliyat Masraflarını Karşılamayan Eş Diğer Eşi Maddi Bakımdan Zora Sokmuş Olması Sebebiyle Kusurludur

Ameliyat olan eşinin yanında olmayan eşin, eşinin masraflarını da karşılamadığı düşünüldüğünde eşini maddi destekten yoksun bırakması sebebiyle kusurlu olduğu kabul edilmiştir.Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2022/6139 E. 2022/8425 K.Ve 24.10.2022 tarihli kararı şu şekildedir.“…Davacı kadın tarafından açılan Tü...

BOŞANMA TALEBİ İLE AÇILAN AYNI DAVADA HEM TERK SEBEBİNE HEM EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI SEBEBİNE DAYANILAMAZ

Aynı davada hem terk sebebine hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanılamaz. Yani terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebepleri aynı davada birleşemez. Zira terk sebebiyle ihtarın çekilmesi ile ihtar öncesi eylemler affedilmiş sayılır. Bu sebeple iki nedene dayanarak dava açılması samimi görülmey...

AYNI DAVADA HEM TERK SEBEBİNE HEM EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI SEBEBİNE DAYANILAMAZ

  ...

EVLİLİKTE BİR YIL DOLMAZSA DA TARAFLAR ANLAŞARAK BOŞANABİLİR

Gerek basında gerekse etrafımızdan evlilik süreleri bir yılın altında olmasına rağmen "anlaşmalı boşandı" haberini almaktayız. Bu nasıl oluyor bu yazıda inceleyeceğiz. Hukukumuzda anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için evliliğin en az bir yıl devam etmesi koşulu mevcuttur. Bu koşulun varlığından haberdar olmayan kişiler b...

EVDEN KOVULAN EŞ DE TERK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI AÇABİLİR

Hukukumuzda özel ve genel sebeplerle olmak üzere sebepler bakımından boşanma ikiye ayrılmaktadır. Bu yazıda değineceğimiz husus terk sebebiyle boşanma kapsamında bir konu olup özel boşanma sebeplerindendir. Konunun aha anlaşılır olması bakımından bu sebeplerin ayrımını genel olarak açıklamak gerekirse şu şekilde belirtmek yeterli olacaktı...

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ YA DA KALDIRILMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

 VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ YA DA KALDIRILMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR Velayet; ergin olmayan küçüklerin ve bazı hallerde ergin olan kısıtlı kişilerin bakımını, korunmasını, gelişimini, malvarlığının korunmasını, sosyal hayatını ve çeşitli açılardan yetiştirilmesini sağlamak amacıyla ilgili konularda hak ve sorumluluk...

ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

 ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASIBoşanma davası açılabilmesi için Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen genel ve özel boşanma sebeplerinden birinin varlığı şarttır. Türk Medeni Kanun’da özel boşanma sebepleri tahdidi olarak sayılmış, bunlar dışında kalan tüm boşanma davalarını ‘...

Ortak Velayet Kamu Düzenine Aykırı Değildir

Her ne kadar hukukumuzda ‘’ortak velayet’’ konusu düzenlenmemiş ise de yerleşik içtihatlarla ortak velayet hukukumuzda yer edinmiştir.  Ortak velayetin kamu düzenine aykırı olduğu düşüncesi var ise de herhangi bir aykırılık teşkil etmemektedir. Özellikle MÖHUK alanına giren velayet dosyalarında ...

Tanığın Akraba Olması Beyanlarına İtibar Edilmemesi İçin Tek Başına Yeterli Değildir

Özellikle Aile Hukukunu ilgilendiren davalarda akrabaların tanıklık edemeyeceği gibi bir yanılgı hakimdir. Aksine akrabaların da tanıklık edebilmeleri mümkündür. Akrabaların tanıklıkları da diğer tanıklar gibi dikkate alınmalıdır. Akraba olmaları tanıklıkta tarafsız olamayacağı anlamını taşımamaktadır. Yalnızca akraba olmalarından kaynaklı ...

EŞLERİN EVLİLİK SIRASINDA BİRBİRLERİNİN MALVARLIKLARINA YAPTIKLARI KATKILAR EVLİLİK SONRASINDA İSTENEBİLİR

Bu yazıya mal rejimi tasfiyesi kapsamında olan değer artış payı alacağı ile katkı payı alacağı kavramları konu edilecek olup bu kavramların anlaşılabilmesi bakımından kısaca açıklanması gereken hususlara da değinilecektir.  Öncelikle mal rejimi kavramını açıklamak gerekirse mal rejimi; Eşlerin evlilik birliği içerisinde sahi...

Yoksulluk Nafakası Nafaka Yükümlüsüne Yükletilen Ceza Veya Tazminat Değildir

Yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunumuzun 175.maddesinde düzenlenmiştir. Yoksulluk nafakası, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek tarafa, boşanmada kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, diğer tarafça ödenen nafakadır. Yoksulluk nafakası, nafaka yükümlüsüne yükletilen ceza veya tazminat değildir. Yargıtay Huku...

Farklı Cezaevlerinde Tutuklu Bulunan Eşlerin Birbirleriyle İletişim Kuramaması Aile Hayatına Saygı Hakkının İhlalidir

2021 Tarihli Anayasa Mahkemesi kararında farklı cezaevlerinde tutuklu bulunan eşlerin birbiriyle iletişim kuramaması aile hayatına saygı hakkının ihlali sayılmıştır. Zira Anayasa'nın 20.maddesinde de yer almakta olduğu gibi, herkes aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. İlgili karar aşağıdaki gibidir; T.C. ANAYASA MAHKEMESİ ...

Facebook'ta Çokça Zaman Geçirmek Diğer Eş İçin Haklı Boşanma Sebebidir

Eşin Facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde çok zaman geçirmesi ve sonrasında evi terk etmesi kuşkulu bir davranış olarak görülmüş, eşin evlilik birliğini zedeleyici davranışlarda bulunduğuna kanaat getirilmiştir. Söz konusu davranışlar evlilik birliğinin mutluluğunu sağlama konusundaki özen yükümlül&uum...