Asgari Ücret Alan Eş Yoksulluk Nafakası Alabilir
Asgari ücret düzeyinde ücret alan ve kirada oturan eşin başka malvarlığının ve bu malvarlığından elde ettiği bir kazancının da olmadığı anlaşılmışsa bu eş yoksulluk nafakasını almaya hak kazanır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2022/3298 E. 2022/5856 K. 15.06.2022 tarihli kararı şu şekildedir.
“…1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)İlk derece mahkemesince ekonomik sosyal durumuna göre yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, kararın erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davacı kadının geliri ile davalı erkeğin gelirlerinin birbirine yakın olması gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı kadının asgari ücret düzeyinde maaşla fabrikada işçi olarak çalıştığı, kirada oturduğu ve herhangi bir mal varlığının da bulunmadığı, davalı erkeğin ise emekli olduğu, aynı zamanda bekçilik yaptığı, sosyal inceleme raporundaki beyanına göre kendisine ait evde oturduğu anlaşılmaktadır. Asgari ücret seviyesindeki gelir, kişiyi yoksulluktan kurtaramaz (HGK 24.12.2014 gün, 2013/2-1364 esas - 2014/1082 karar). Bu durumda yoksulluk nafakası koşulları davacı kadın yararına gerçekleşmiş olup, bölge adliye mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
b)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir…”
Yukarıdaki içtihattan anlaşılacağı üzere asgari ücret kişiyi yoksulluktan kurtaramamaktadır. Bu sebeple yoksulluk nafakası takdir edilirken kişinin geçimini sağlayıp sağlamadığı hususu değerlendirmeye katılmaktadır. Bu yoksulluğun da mahkemeye sunulan deliller ile ispatlanacağı ve bu delillerin profesyonel bir destek alarak sunulması gerekmektedir. Bu sebeple dava sırasında ve hatta öncesinde neyin gerekli olduğu hususunun bilinerek sürece başlanması gerekmektedir. Bu sebeple dava açılırken bu hususa önem verilmeli ve gerek dava öncesi gerekse dava sırasında ve hatta davadan sonra da bir avukata danışılması veya sürecin bir avukat ile yürütülmesi elzemdir.
Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!