BÜTÜN PARA ALACAKLARI İLAMSIZ TAKİBE KONU EDİLEBİLİR

Genel haciz yolu ile takibe konu para alacağının kaynağı bakımından Yargıtay eski uygulamalarında, sözleşmenin ihlalinden kaynaklanan para alacakları ve kefilin asıl borçluya rücu alacağının ilamsız takibe konu olmayacağını; buna karşılık haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacaklarının ise ilamsız icraya konu olabileceğini kabul etmekteydi. Ancak Yargıtay yakın zamanda verdiği kararlarda bu yöndeki içtihatlarını değiştirmiştir. Yargıtay’a göre borcun kaynağından bağımsız olarak, genel haciz yolu ile takibin yapılabilmesi için para alacağının varlığı yeterlidir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2003/12176 E. 2003/3621 K. 28.03.2003 tarihli kararında;
“…İİK’nın 42. Maddesine göre hiçbir ayrım yapılmadan bütün para alacakları için ilamsız icra takibi yapılması mümkündür. Takibe konu alacak ister haksız fiil, ister sebepsiz iktisap sebebiyle doğmuş olsun, elinde borç doğuran bir belge olsun veya olmasın ilamsız icra yolu ile takip yapılmasına engel olarak bir kanun hükmü mevcut değildir. Zira alacaklı, takip talebinde muayyen bir para alacağı talebinde bulunduğu zaman, icra müdürü bu alacağın doğmuş bir alacak olup olmadığını araştırmaya girmeden ödeme emrini tanzim cihetine gider. Bundan sonra borçlunun ödeme emrine itiraz edip etmemesine kalır. Şayet Borçlu ödeme emrine itirazda bulunmazsa ödeme emri kesinleşir. Bu durumda hem İcra Mahkemelerine ve hem de genl mahkemelere iş düşmemiş olur.”
Şeklinde içtihat etmiştir. Görüldüğü üzere icra hukuku teknik bir alandır. Alanında uzman bir İcra Avukatı ile beraber hareket etmek, hak ve zaman kayıplarınızın önüne geçebilir.
Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!