Davadan Feragat Eden Davacının Feragate İlişkin Kimlik Tespiti Yapılmadan Vefatından Dolayı Davaya Devam Olunur

Davacı erkek eş dosyaya davadan feragat ettiğine ilişkin dilekçe sunmuştur. Fakat feragat dilekçesinin davacı tarafından verildiğine ve imzanın ona ait olduğuna ilişkin tespit yapılamadan vefat etmesi sebebiyle davaya kaldığı yerden devam olunur.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,  2022/7423 E. 2022/7571 K. 29.09.2022 tarihli kararı şu şekildedir.

“…Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince taraflar eşit kusurlu bulunarak davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tazminat ve nafakaya ilişkin talep olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı kadın tarafından karar temyiz edilmiştir.

Temyiz dilekçesinin sunulmasından sonra davacı erkek tarafından 19.03.2014 tarihli davadan feragat dilekçesi verilmiş ise de Dairemizce 02.04.2015 tarihli ilam ile feragat dilekçesindeki kimlik bilgilerinin ve imzanın davacı erkeğe aidiyetinin tespiti için dosya iade edilmiştir. Mahkemece davacı erkeğe ulaşılamadığından kimlik tespitine yönelik bir işlem yapılmamıştır.

Bu aşamada davalı kadın, 23.07.2015 tarihli dilekçe ile temyiz talebinden feragat ettiğini bildirilmiştir. Feragat dilekçesine ilişkin kimlik tespitinin yapılması yönünden Dairemizce 16.09.2021 tarihli ilam ile dosya ikinci kere iade edilmiştir. Ancak davalı kadına da ulaşılamadığından kimlik tespiti yapılamamıştır.

İkinci iade kararından sonra, ilk derece mahkemesince 25.07.2022 tarihli tutanak ile davalı kadına ulaşılamadığı, kimlik tespitinin yapılamadığı, dosyanın sürüncemede kalmaması açısından davalı kadının temyiz dilekçesi doğrultusunda inceleme yapılması talebi ile dosya Dairemize gönderilmiştir.

Dosya içerisindeki nüfus kayıtlarından davacı erkeğin 22.09.2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.

Davacı erkek tarafından sunulan davadan feragat talepli dilekçe ile davalı kadın tarafından sunulan temyizden feragat talepli dilekçe, tarafların kimlik tespitlerinin yapılamaması nedeni ile geçerli kabul edilemez. Bu durumda davacı erkek tarafından açılan işbu dava ile davalı kadın tarafından sunulan temyiz dilekçeleri hala ayaktadır. Davalı kadın tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile boşanma kararı da temyize konu edildiğinden boşanma kesinleşmemiş olup evlilik ölüm ile son bulmuş ve açılan işbu boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu itibarla; karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir…”

Yukarıdaki içtihattan anlaşılacağı üzere davadan feragat iradesinin dilekçeye dökülmesi yetmemekte bunun sonrasının da takibi gerekmektedir. Vekil aracılığı ile yapılan işlemler bu şekilde sorun doğurmamaktadır. Bu sebeple gerek dava öncesi gerekse dava sırasında ve hatta davadan sonra da bir avukata danışılması veya sürecin bir avukat ile yürütülmesi elzemdir.