Erkek Ortamda Bulunmasa Da Erkeğin Babasının Kadın Eşe Şiddet Uygulaması Erkeğe Kusur Olarak Yüklenir
Erkek eşin babası kadın eşe şiddet uygulamış kadın eş bunun üzerine aile evine dönmüştür. Akabinde erkek eş tarafından bir daha bu olayın gerçekleşmeyeceği yönünde kadın eşin ailesine söz verilmiş ve kadın eşin eve dönmesi sağlanmıştır. Daha sonra yine erkek eşin babası tarafından kadına şiddet uygulanmış ve sonucunda kadın eş hastaneye kaldırılmıştır. Her ne kadar o sırada erkek eşin evde olmaması sebebiyle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bu olayın erkek eşe kusur olarak yüklenemeyeceği kararlaştırılmışsa da bu olay erkek eşe kusur olarak yüklenir..
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2022/5443 E. 2022/7524 K. 29.09.2022 tarihli kararı şu şekildedir.
“…1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazları yersizdir.
2-Taraflarca Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması neticesinde, davalı karşı davacı erkeğin babası tarafından, davacı karşı davalı kadına fiziksel şiddet uygulandığı, davacı karşı davalı kadının ispatlanan bir kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davacı karşı davalı kadının boşanma davasının kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin davacı karşı davalı anneye verilmesine, çocuklar için aylık 250’şer Türk Lirası tedbir ve iştirak nafakası ile davacı karşı davalı kadın yararına aylık 300 Türk lirası tedbir ve yoksulluk nafakasına, 15.000 maddi, 15.000 manevi tazminata hükmedilmiş, davalı karşı davacı erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca yapılan istinaf başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince, davacı karşı davalı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine, erkeğin bulunmadığı bir ortamda babası tarafından, davacı karşı davalı kadına karşı gerçekleştirilen fiziksel şiddet eyleminin davalı karşı davacı erkeğe kusur olarak yüklenilemeyeceği gerekçesi ile davalı karşı davacı erkeğin başkaca bir kusurunun da ispatlanılmadığı belirtilerek, davalı karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile davacı karşı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının da reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları ve tanık anlatımları hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların Ordu İli, Aybastı İlçesinde bir köyde davalı karşı davacı erkeğin anne ve babası ile aynı hanede evlilik birliğini sürdürdükleri, davalı karşı davacı kadının, evlilik birliği içerisinde fiziksel şiddet görmesi nedeni ile babasının evine döndüğü, bunun akabinde davalı karşı davacı erkek ve ailesi tarafından bu olayın tekrar yaşanmayacağı hususunda kadının ikna edilerek tekrar davalı karşı davacı erkeğin ailesinin de yaşadığı ortak haneye döndüğü, buna rağmen davacı karşı davalı kadının, eşinin babası tarafından tekrar fiziksel şiddete maruz kalarak hastaneye kaldırıldığı, hal böyle olunca evlilik birliği içerisinde daha önceden de fiziksel şiddete maruz kalan, davacı karşı davalı kadına karşı gerçekleştirilen bu eylemden aynı evde yaşayan davalı karşı davacı erkeğin de sorumlu olduğu gözetilmeden, davacı karşı davalı kadının davasının kabulüne karar verilecek yerde, delillerin takdirinde hataya düşülerek davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bozulması gerekmiştir…”
Yukarıdaki içtihattan anlaşılacağı üzere kişiler sadece kendi eylemlerinden değil evlilik birliğindeki sorumluluklarından kaynaklı olarak başkasının eylemlerine karşı tutumları sebebiyle de kendilerine kusur yüklenebilmektedir. Bu sebeple evlilik sırasında dava süreci başlamadan da bir avukata danışılarak evlilik içerisinde ileriye dönük bilgiler alınmalıdır. Evliliğin sonlanması kadar evliliğin sürdürülmesi de bir avukat yardımı ile sağlanabilmekte iken bu durum toplumumuzda çok bilinen bir durum değildir. Bu sebeple gerek dava öncesi gerekse dava sırasında ve hatta davadan sonra da bir avukata danışılması veya sürecin bir avukat ile yürütülmesi elzemdir.
Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!