Hakaret Eylemine İlişkin Zaman Ve İçerik Belirtilmeksizin Sunulan Tanık Beyanı Hükme Esas Alınmaz
Eşlerden birinin diğerine karşı gerçekleştirdiği hakaret eylemlerinin hakaret kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin tespiti için içeriğinin somut bir şekilde belirtilmesi ve bu eylemlerin af kapsamında kalıp kalmadığının tespiti içinde eylemin gerçekleşme zamanının belirtilmesi gerekmektedir. Aksi halde dosyaya sunulan tanık beyanları somut delil kapsamına alınamayacak ve hükme esas kabul edilemeyecektir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2022/4318 E. 2022/6789 K. 5.07.2022 tarihli kararı şu şekildedir.
“…Taraflarca karşılıklı açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından tarafların boşanmaya sebep olan kusurlu davranışlarının ispat edilememesi nedeniyle her iki boşanma davasının da reddine karar verildiği, hükmün taraflarca her iki dava yönünden istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından kadının kusurunun ispatlanamadığı, erkeğin hakaretten kaynaklı sözlü şiddet kusuru nedeniyle tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının istinaf talebinin kabulü ile kadının boşanma davasının kabulüne ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuş, erkeğin istinaf talepleri ise esastan reddedilmiştir. Bölge adliye mahkemesince erkeğin eşine “it dölü, adi köpek”gibi hakaretlerde bulunduğu, telefonda da hakaretlerin devam ettiği, tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, erkeğin hakaretine ilişkin kadın tanığı ... ‘ın beyanında geçen erkeğin eşine “it dölü, adi köpek” dediği şeklindeki beyanının zaman belirtilmeksizin ifade edildiği, evliliğin bu vakadan sonra devam edip etmediği, yine eylemin dava tarihinden önce mi sonra mı olduğunun anlaşılamadığı, yine telefonda hakaret eylemine ilişkin eylemin içeriğinin belirtilmediği, hakaret kelimelerinin somutlaştırılmadığı yine bu eylemin davadan önce mi sonra mı olduğunun da anlaşılamadığı, bu hale göre hakaretten kaynaklı sözlü şiddet vakasının erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği gibi kadının temyiz talebinde bulunmaması nedeniyle erkeğe başkaca kusur da yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında kadının boşanma davasının da reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir…”
Yukarıdaki içtihattan anlaşılacağı üzere boşanma davalarında en önemli delil tanık delilidir. Davalarda taraflarca bu delil her ne kadar önemsenmese de özel hayatı içinde barındıran bu davalarda en önemli ve esnek delil tanık delilidir. Tarafların önemsememesi sebebiyle bu delil arka planda tutulmakta ve bu durum ne yazık ki çok büyük kayıplara sebebiyet vermektedir. Diğer delillerin hukuka uygun delil olup olmadığı çoğu zaman belirsizlik taşımakta olup tanık delili boşanma davalarının olmazsa olmazıdır. Bu sebeple dava açılırken bu hususa önem verilmeli ve gerek dava öncesi gerekse dava sırasında ve hatta davadan sonra da bir avukata danışılması veya sürecin bir avukat ile yürütülmesi elzemdir.
Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!