İşveren Yaptığı Prim Ödemelerini İspat Etmesi İçin Verilen Kesin Süre İçinde Gerekli Belgeleri Sunmalıdır
İşveren yaptığı prim ödemelerini ispat etmesi için verilen kesin süre içinde gerekli belgeleri sunmazsa işçinin ödemelerinin yapılmadığına ilişkin iddialarını kabul eder. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2021/11098 Esas 2021/15346 Karar 04.11.2021 tarihli kararında;
"Davacı İsteminin Özeti: Davacı, davalı iş yerinde ... Bölge Şefi ünvanı ile çalıştığını, iş sözlemesinin davalı tarafça haklı neden olmaksızın feshedildiğini, davalı iş yerinde yılda 5 maaş tutarında yıllık hedefi gerçekleştirme primi, 3 ayda bir maaş, iş geliştirme primi ve üç ayda bir ürün bedeli primi ödendiğini beyanla kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İstinaf başvurusu : İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti : Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun Sayfa 1/3 olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Temyiz başvurusu : Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında prim alacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda davacı vekili, dava dilekçesinde belirtilen çeşitli prim alacaklarından hangilerinin ödenmediğini belirtmeksizin davalı şirkette prim uygulaması olduğunu, davacının çalıştığı dönemde tüm primleri almaya hak kazandığını ve davacının davalı iş yerinde yılda 5 maaş yıllık hedef gerçekleştirme primi, her üç ayda bir maaş iş geliştirme primi ve her üç ayda bir maaş ürün bazlı prim aldığını ileri sürmüştür. Mahkemece 19.05.2020 tarihli bilirkişi raporu ve 22.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda davacının 2013 ve 2014 yıllarına ait 36.000,00 TL prim alacağı hesaplandığı belirtilerek prim alacağı hüküm altına alınmıştır. Prim alacağının hesaplanması ve verilen hedefler yönünden davacı tarafça ıslah dilekçesinde bir kısım belgeler sunulmuştur. Bu belgelerde davalı iş yerinde geçerli olan 2013 ve 2014 yılları primlerinin hesaplanmasına ilişkin satış prim sistemine ait bilgiler olduğu görülmüştür. Mahkemece dinlenen tanık beyanlarından davalı iş yerinde ücret yanında prim alındığı anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ise davacının 2013 ve 2014 yıllarında hedef gerçekleştirme oranının %80 olduğu düşünülerek, yıllık prim katsayısının %80 ile çarpılması sonucu davacının prim ücretinin hesaplandığı anlaşılmıştır. Söz konusu raporlarda davacının %80 gerçekleştirme oranına nasıl ulaştığı açıklanmadığı gibi hesaplama yöntemi de denetime elverişli değildir. Mahkemece prim alacağı yönünden yapılan araştırma yeterli olmamıştır. Şöyle ki, davacı taraf dava dilekçesinde davalı iş yerinde çeşitli prim ücretlerinin olduğunu belirtmiş, ödenmeyen prim alacaklarının ait olduğu dönem ve hangi prim alacağının ödenmediği belirtilmeksizin sonuç kısmında 500,00 TL prim alacağı talep edilmiştir. Yargılama sırasında 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin prim hesaplaması yapılmış ve verilen karar davacı tarafça temyiz edilmemiştir. Bu halde mahkemece öncelikle davalı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış hak doğrultusunda davacı vekiline 2013 ve 2014 yıllarına ait prim ücretlerinin hangilerinin ödenmediği konusunda iddiasını somutlaştırma yükümlülüğü çerçevesinde prim alacağına yönelik talebinin açıklattırılması hususunda süre verilmelidir. Daha sonra, davacı tarafça iş yeri kayıtlarına delil olarak dayanıldığı ve davalı tarafça prim alacağına yönelik davacıya ait iş yeri kayıtlarının dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından, mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 220.maddesi uyarınca davalı tarafa davalı iş yerinde uygulanan prim sistemi, davacıya verilen hedefler, davacının hedefleri gerçekleştirme oranına ilişkin belgeleri sunmak üzere kesin süre verilmeli, aksi takdirde davacının iddialarının gerçek kabul edilebileceği ihtar edilmelidir. Davalı tarafça belgelerin sunulması halinde bu belgeler ile tüm dosya kapsamı, sunulmaması halinde ise davacı vekilince ıslah dilekçesi ekinde sunulan belgelerin değerlendirilmesi sureti ile konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak davalı iş yerinde uygulanan prim sistemi tespit edilmeli ve daha sonra bu prim sistemi doğrultusunda davacı tarafın prime hak kazanıp kazanmadığı denetime elverişli olacak şekilde ortaya konulmalıdır. Ayrıca davalı tarafça sunulan imzasız ücret bordrolarının incelenmesinde 2013 yılı Eylül ayı ve 2014 yılı Nisan, Temmuz ve Ağustos aylarında prim tahakkuku bulunduğu görüldüğünden davacıya ait banka kayıtları da 9. HD., E. 2021/11098 K. 2021/15346 T. 4.11.2021 Sayfa 2/3 getirilerek bu dönemlere ait prim ücretinin ödenip ödenmediği araştırılmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece hatalı hesaplama doğrultusunda, davacının hizmet süresine göre 170 günlük yıllık izne hak kazanmış olduğu, davalı tarafça sunulan imzalı izin formuna göre bunun 158 gününü kullandığı ve bir kısmının ücretini aldığı, bakiye 12 günlük yıllık iznini kullandığına yada ücretlerinin ödendiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediğinden davacının bakiye 12 günlük yıllık izin ücreti alacağı olduğunun kabulü ile net 1.800,00 TL yıllık izin ücretinin kabulüne karar verilmiş ise de dosya kapsamı itibari ile davacının davalı iş yerinde 89 gün kullanılmayan yıllık izninin bulunduğu davacıya ödenen miktarın düşülmesi sureti ile davacının net 1.981,98 TL yıllık izin ücretinin bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak davacının ıslah dilekçesi ile net 1.800,00 TL yıllık izin ücreti talebinde bulunduğu ve temyiz edenin sıfatı dikkate alınarak bu husus bozma sebebi yapılmamıştır. SONUÇ: Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 04/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!