Kusur Dağılımına Dair Bilirkişi Raporu Olmadan Hüküm Verilemez

Bilindiği üzere trafik kazalarından kaynaklanan zararların giderilmesi amacıyla yapılan Tahkim başvurularında, kazaya karışan ilgililerin kusur oranları büyük önem arz etmektedir. Kusur dağılımı oranlarının çoğunlukla yalnızca kaza tespit raporu ile anlaşılabilir olduğu düşünülebilir.

Peki trafik kazalarından kaynaklanan zararların tazmini için Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvuruda ilgililerin kusuru belirlenirken yalnızca trafik kaza tutanağı ile yetinilmesi hukuka uygun mudur? Yargıtay 4. Hukuk Dairesi bu soruyu karara bağladı.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16791 E. 2021/3540 K. 23.06.2021 tarihli kararında;

“..HMK’nın 266. ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir.

Somut olayda hakem heyetince; kusur bilirkişi raporu alınamadan, trafik kaza tutanağında belirlenen asli ve tali kusur oranına göre karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda hakem heyetince, alanında uzman bilirkişiden kusur dağılımına ilişkin, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alındıktan sonra çıkan sınucuna göre manevi tazminat miktarı takdiri gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli olmamıştır.”

Şeklinde içtihat etmiştir. Bu kapsamda uzman bilirkişi tarafından detaylıca hazırlanmış kusur dağılımına ilişkin rapor olmadan hüküm verilmesi bozmayı gerektirmektedir.

Usul Hukuku ve Sigorta Hukuku hassas alanlardır. Yardıma ihtiyacınız olduğunda bu alanlarda uzman bir avukat ile birlikte yol almak, hak ve zaman kaybı yaşamamanızı sağlayacaktır.