Maddi Tazminat İstemli Davanın Kısmen Reddi Durumunda Vekalet Ücreti
Maddi tazminat talepli açılan davalarda dava kısmen reddedildiği zaman, karşı taraf vekiline hükmedilecek vekalet ücreti, davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretini geçemez. İlgili konu hakkında Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2021/8531 Esas 2021/14222 Karar 13.10.2021 tarihli kararı şu şekildedir;
"Davacı isteminin özeti: Davacı vekili, davalılardan ... (...)'ın 15.01.2001 tarihinde müvekkil şirketin muhasebe bölümünde çalışmak üzere işe girdiğini, 2005 yılında davacı şirket yetkilisinin şirkette ve bankalardaki hesaplar üzerinde yaptığı incelemede çok sayıda usulsüzlük tespit ettiğini, diğer davalı ...’ın ...'in kardeşi olduğunu ve davacı şirkette 01.04.2004-16.08.2004 tarihleri arasında muhasebe bölümünde çalıştığını, davalılardan ...'ın ...'in annesi ...'ın kardeşi ...'in ise kayınpederi olduğunu, davalıların davacı şirket yetkilisi ...'nu sürekli olarak şirket merkezinde bulunmamasından faydalanarak ve işbirliği içinde müvekkil şirketi çok büyük miktarlarda zarara uğrattıklarını, ...'in sahte imza ve talimatlarla şirket hesaplarından nakit para çekmek, davacı ... adına sahte belge ve imza taklidiyle Yapı ve Kredi Bankası Çağlayan Şubesi'ne çek karnesi almak üzere başvuru yapmak, ... adına bastırılmış çek koçanını sahte imza ile teslim almak, bu çekleri doldurup ...’nun imzasını taklit yoluyla keşide etmek ve hesabından çektirmek, söz konusu çeklerin banka hesabında karşılığını temin etmek maksadıyla davacı ... Konfeksiyon San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin portföyünde bulunan müşteri çeklerini bankaya vermek, söz konusu çekler karşılığında ... Ltd. Şti. adına kredi kullanıp bu kredinin de sahte imzalarla ... hesabına aktarılmasını sağlamak, şirket hesaplarından kendi adına ve kardeşi ve annesi olan diğer davalıların hesaplarına para aktarmak, ayrıca şirket hesaplarından internet üzerinden web havalesi yöntemi ile sıfır kilometre araç satın almak suretiyle usulsüz işlemler yaptığını, adı geçenin sebebiyet verdiği ve tespit edilebilen zarar tutarının 627.811,00 TL olduğunu, ... ve ...'ın sahte belgeler, imzalar ile müvekkil şirket hesaplarından nakit para çektiklerini, İnternet üzerinden kendi hesaplarına para aktardıklarını, kredi kartlarını ödediklerini, çektikleri kredilerin taksitlerini ödediklerini, yakınları olan diğer davalıların hesaplarına para aktardıklarını, davalılar ... ile ...'in kendi adlarına internet üzerinden havale yapılması ve bazı borç ödemelerinin yine internet üzerinden havale yoluyla yapılması suretiyle diğer davalılarla işbirliği halinde maddi menfaat temin ettiklerini, ayrıca davalı ... Bankasının yasa ve bankacılık ilkelerinin kendisine yüklemiş olduğu dikkat ve Özeni hiçbir aşamada göstermemiş olmasından zararın yıllar içinde katlanarak devam ettiğini, tüm bu işlemlerde bankanın ağır kusurlu olduğunu ve diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğunu ileri sürerek zararının tazminini istemiştir. Davalı cevabının özeti: Sayfa 1/3 Davalı ... , ..., ..., ... ve ... vekili, müvekkili ...'in 15.01.2001 tarihinden itibaren davacı ... Konf. San. ve Tİc. Ltd. Şti.'nin muhasebe bölümünde çalıştığını, şirket yetkililerinin güvenini kazandığını, şirket sahibi ...'nun şirkette olmadığı zamanlar şirket sahibinin adına bazı kıymetli evrakları imzaladığını, bu işlemlerin 2002 yılında başlayıp müvekkilinin doğum iznine ayrıldığı tarihe kadar devam ettiğini, yapılan tüm işlemlerde davacının talimatı ve tasvipleri bulunduğunu, davacının temsil yetkisi vermeyip kendi imzasını kullanarak evrak tanzim etme yetkisi verdiğini ve çek keşide etme eylemine bu çekleri ödeyerek zımni olarak muvafakat ettiğini, davacının çek kırdırdığı Çağlar Finans ile müvekkilinin muhatap olduğunu ve bu şirketin yetkilisinin talebi üzerine çeklerin arkasını ciroladığını, bu kadar büyük miktarda bir paranın kaybolmasının fark edilmemesinin mümkün olmadığını, internet üzerinden yapılan işlemlerin şirketin resmi muhasebe kayıtlarında görülebileceğini, dava dilekçesinde konu edilen arabanın ...'in annesi ... tarafından kredili olarak alındığını ve taksitlerinin ... tarafından ödendiğini belirterek, davalı ..., ... ve ... aleyhine açılan davaların husumet yönünden reddi gerektiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... ve Kredi Bankası A.Ş. vekili, hesaplarından davacılara yapılan ödemelerin yine davacıların ödemelerinde kullanıldığını, davacıların hesaplarından yapılan tüm işlemlerin talimatla davacıların bilgisi dahilinde yapıldığını, davacıların hesaplarından yapılan tüm işlemleri bilebilecek durumda ve haberdar oldukların, davacıların Borçlar Kanunu hükümlerine göre zararlardan kendilerinin sorumlu bulunduklarım, personelinin işlemlerinden davacıların kendilerinin sorumlu olduklarını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme kararının özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın bir kısım davalıların kusurlu hareketleri nedeniyle davacıların zararına yol açtıkları iddiası ve bir kısım davalıların da sebepsiz zenginleştikleri iddiasına yönelik tazminat davası olduğu, bozma ilamı doğrultusunda davalılar Şehriban, Muharrem, Semra ve Ayşe'nin ayrı ayrı sorumlu oldukları anlaşıldığı gerekçesi ile bu davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar Yapı Kredi bankası A.Ş. ve Zehra bakımından davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Karar süresi içinde davacılar vekili ve davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: Davalı ... Yönünden: Hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş ise de temyizden sonra davalı vekilinin UYAP'tan e-imzalı olarak gönderilen 20.09.2021 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinden feragat ettikleri ve vekilin temyizden feragat etme yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından davalının temyiz talebinin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, Diğer Davalılar ve Davacılar Yönünden: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf 9. HD., E. 2021/8531 K. 2021/14222 T. 13.10.2021 Sayfa 2/3 yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkum edilir. (HMK 323 1/ğ). Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca; Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez. Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. Somut olayda, maddi zararın tazminine ilişkin dava, davalı banka yönünden reddedilmiş, diğer davalılar yönünden ise kısmen kabul edilmiştir. Konusu para olan davada yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi de gözetilerek, vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ne var ki; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 9, 10 ve 11 nolu bentlerindeki rakam ve sözcüklerin çıkarılarak yerine, “9-Davalı ..., ... ve ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine, 10-... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3. Fıkrası gereğince 4.080,00TL vekâlet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine, 11-Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4. Fıkrası gereğince 4.080,00TL vekâlet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacılara ve davalı ...'a iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılardan ... ve ...'e yükletilmesine, 13.10.2021 gününde oybirliği ile karar verildi."
Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!