Muvazaa Nedeniyle Eczanelerin Kapatılmasına Karşı Hukuki Çareler
Eczacılar Ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik’in 5. maddesinde yer aldığı ve bilindiği üzere, eczane açmak ve işletmek ile ecza deposu mesul müdürlüğü yapmak için eczacı olmak şarttır.Serbest eczaneler ancak bir eczacının sahip ve mesul müdürlüğünde açılabilir. Ülkemizde eczacılık yapabilmek için Türk vatandaşı olmak, Türkiye eczacı mektep veya fakültelerinden diplomalı olmak veya yabancı memleketlerdeki eczacı mektep veya fakültelerinden diplomalı olup da ilmi hüviyetini ispat etmiş veya imtihanı kazanmış olmak, diplomaları Sağlık ve Sosyal Yardım vekâletince tescil edilmiş olmak şartlarını haiz olmak gerekir. Ancak bu özelliklere sahip olunsa dahi kanuna aykırı bir durumun gerçekleşmesi halinde eczaneler kapatılmakta ve ruhsat iptal edilebilmektedir.
Eczanelerin kapatılma sebepleri 12 Nisan 2014 tarihli Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik'te belirtilmiştir. Eczacı kendi isteğiyle eczanesini kapatabileceği gibi eczaneler muvazaa sebebiyle veya eczane vasfının yitirilmesi sebebiyle de kapatılabilir. Biz bu yazımızda muvazaa sebebiyle eczanenin kapatılması halinde izlenmesi gereken hukuki süreci ele alacağız.
Eczacılık alanında muvazaa, eczacının sahip ve mesul müdürü olarak göründüğü eczaneyi fiili olarak görevi başında bulunsun veya bulunmasın, gizli veya açık, yazılı veya sözlü anlaşmalarla ortak veya bireysel olarak bir başkasının işletmesi faaliyetini ve benzeri tüm faaliyetleri ifade etmektedir. Eş deyişle muvazaa, eczacılık diplomasının eczacı dışındaki kişilerce bir bedel karşılığında kullanılarak yasal olmayan şekilde eczacılık faaliyeti icra edilmesi olarak tanımlanmaktadır. Serbest eczanelerin, eczacılık yapma hakkına sahip bir eczacının sahip ve mesul müdürlüğünde İl Sağlık Müdürlüğünce düzenlenmiş ve valilikçe onaylanmış bir ruhsatname ile açılacağı açıkça belirtilmiş, eczanenin sahibinin ve mesul müdürünün eczacı olması gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu hüküm göz önünde bulundurulduğunda eczanenin, sahip ve mesul müdür olan eczacı dışında diğer kişi ya da kişilerce bireysel olarak veya bu kişilerle ortak olarak işletilmesi kanuna aykırı olacaktır.
ECZACILAR VE ECZANELER HAKKINDA YÖNETMELİK
Eczanenin kapatılması
MADDE 48 – (1) Eczacı kendi isteği ile eczanesini kapatmak istediğinde dilekçe ve ruhsatnamesi ile il sağlık müdürlüğüne başvuruda bulunur. İl sağlık müdürlüğü tarafından, ilaçlara yapılan işlemler ve eczanede ilaç bulunmadığı tespit edildikten ve eczane levhaları indirtilerek eczane vasfını yitirdiği tutanak altına alındıktan sonra ruhsatname iptal edilir.
(2) Eczanenin muvazaalı işletildiğinin tespiti veya eczane vasfını yitirmesi ya da şartları taşımadığının anlaşılması hâlinde, il sağlık müdürlüğü tarafından eczanenin ruhsatnamesi birinci fıkrada belirtilen şekilde iptal edilir. Eczacı tarafından, ruhsatnamenin iade edilmemesi veya eczacıya ulaşılamaması hâlinde ruhsatname dip koçandan iptal edilir.
(3) Muvazaalı olarak eczane açıldığının tespiti hâlinde, eczacı beş yıl süreyle eczane açamaz. Muvazaanın eczacılar arasında yapılmış olması hâlinde, eczane açma yasağı hepsi hakkında uygulanır. Bu eczacılar beş yıl süre ile eczane açmak için başvuruda bulunamaz.
(4) Eczanenin, il sağlık müdürlüğü tarafından muvazaa hariç herhangi bir nedenle kapatılmasına karar verilmesi hâlinde, Kanunda başka bir süre öngörülmeyen hâllerde tasfiye işlemleri yapılabilmesi için eczacıya altmış güne kadar süre tanınır. Muvazaa sebebiyle kapatma hâlinde ise kapatma işlemi derhal uygulanır.
İlgili kanun maddesinde belirtildiği üzere, muvazaa sebebiyle eczanelerin kapatılması halinde eczacı beş yıl süreyle başka bir eczane açmak için başvuruda bulunamamakta ve eczanenin ruhsatına el koyulmaktadır. Muvazaanın tespiti için elbette somut belge ve bilgilerin varlığına ihtiyaç vardır.
Danıştay 15. Daire 2013/5123 E. ve 2015/5133 K. sayılı kararında;
“…İlçe Emniyet Müdürlüğü görevli personelince bir kez yerinde bulunmadığı tespitine dayanılarak ve mahaldeki serbest eczaneler mesul müdürlerinin somut bilgi ve belge göstermeden sadece duyumlara dayalı olarak verdikleri ifadelere dayanılarak tek başına muvazaanın varlığının ispatlanamayacağı açıktır. Bahsedilenler dışında muvazaa hususunun objektif bilgi ve belgelere dayandırılmaması karşısında, eczacı … ile kalfası … arasında muvazaa olduğundan bahisle eczane ruhsatnamesinin iptaline ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.”
şeklinde hüküm vererek somut bilgi ve belge göstermeden sadece duyumlara dayalı olarak verilen ifadelere ile muvazaanın varlığının ispatlanamayacağını belirtmiştir.
Duyuma dayalı olarak verilen ifadeler muvazaa ispatında yeterli değildir. Ruhsatnamenin iptali İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır.
Faaliyette olan eczaneler hakkında muvazaa kararı verilmesi için bazı şartlar öngörülmüştür. Yukarıda da değindiğimiz üzere bunun için muvazaaya ilişkin bir şikâyet veya ihbarın yapılmış olmasının yanında bu iddiayı destekleyecek nitelikte bilgi ve belgelerin mevcut olması gerekir. Eczanenin sahibi olan eczacının mazeretsiz olarak görevinin başında olmaması aynı şekilde mesul müdürünün de mazeret bildirmeksizin görevinin başında olmaması durumlarında muvazaa kararı verilebilecektir. Bir yıllık periyotlar içinde yapılan denetim sırasında veya ilk denetim sırasında görevlerinin başında olmamaları muvazaa tespitinde dikkat edilen temel husustur. Eczacılar ve Eczaneler Hakkındaki Yönetmelik’te açık bir şekilde eczanede bulunma sorumluluğu düzenlenmiştir.
Eczacının eczanede bulunma zorunluluğu
MADDE 14 – (1) Eczanenin hizmet verdiği saatlerde mesul müdür eczacı, varsa ikinci eczacı ve yardımcı eczacıların görevi başında bilfiil bulunması gerekir.
(2) Hastalık ve sair mazeretlerle eczanesinden 24 saatten fazla süreyle ayrılmak zorunda kalan eczacı veya mesul müdür keyfiyeti il veya ilçe sağlık müdürlüğüne bir yazıyla veya kayıtlı elektronik posta ile bildirir. Ayrılış müddeti on beş güne kadar devam edecekse eczaneye varsa ikinci eczacı ya da yardımcı eczacı, yoksa il sağlık müdürlüğüne bildirilmek koşulu ile eczanesi bulunmayan bir eczacı, yoksa muvafakati alınarak mahallin serbest tabibi nezaret eder.
ECZACILARA HAPİS VE ADLİ PARA CEZASI VERİLEN DURUMLAR
Eczacılar ve Eczaneler Hakkındaki Kanun’un 40 ve devamı maddelerinde, eczane ve eczacılara uygulanan adli ve idari para cezaları düzenlenmiştir:
Madde 40 – (Değişik birinci fıkra: 23/1/2008-5728/168 md.) Bu Kanunda yazılı usullere uygun olarak ruhsatname almaksızın eczane açanlar üç aydan bir seneye kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adlî para cezasıyla cezalandırılır.
(Değişik ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/168 md.) Eğer fiil eczacılık yapmak hakkını haiz olmayanlar tarafından işlenirse, verilecek cezalar yarı oranında artırılır.
Her iki halde de mahkeme kararına hacet kalmaksızın bu gibi yerler mahallin en yüksek sağlık amiri tarafından derhal kapatılır.
Bu kapsamda; Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’daki yazılı usullere uygun olarak ruhsatnameye sahip olmadan eczane açanlar hakkında üç aydan bir seneye kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adlî para cezasıyla cezalandırılacakları hüküm altına alınmıştır. Eğer fiil eczacılık yapma hakkı olmayanlar tarafından işlenirse, verilecek cezalar yarı oranında artırılmaktadır.
Belirtmek gerekir ki her iki durumda da eczaneler hakkında kapatma kararı verilmesi için mahkeme kararına ihtiyaç duyulmamaktadır. Kapatma kararı eczanenin bulunduğu yerdeki İl Sağlık Müdürlüğü tarafından verilmektedir.
ECZANELER VE ECZACILARA VERİLEN CEZALARA KARŞI HUKUKİ ÇARELER
Eczacılar ve Eczaneler Hakkındaki Kanun ile Yönetmelik’te düzenlenmiş olan eczane ruhsatının iptali, eczane ruhsatı verilmemesi, nakil, eczane açma ve devir haklarının kullanılamaması, vefat, kısıtlılık ve maluliyet durumlarında eş ile çocukların haklarını kullanmaması, eczanenin kapalı tutulması, eczanenin kapatılması, eczane muvazaası nedeniyle ruhsat düzenlenmemesi, idari para cezaları ve diğer idari yaptırımlara yönelik işlemler, idare hukukuna ilişkin olan ve idari yargının konusuna giren bireysel nitelikteki işlemlerdir.
Eczanenin kapatılması veya ruhsatının iptali işlemi İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılabileceği gibi Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile Sağlık Bakanlığı tarafından da yapılabilmektedir. Dava, işlemin yapıldığı yer idare mahkemesinde idari işlemi yapan kurum hasım gösterilerek açılmalıdır. Davayı açma süresi, işlemin ilgili tarafa tebliğ edildiği günden başlamak üzere 60 gündür. Hakkında idari işlem yapılan eczacı işlemin iptali için işlemi yapan idari kuruma itirazda bulunabilir. Yapılan itiraz başvurusu ilgili kurum tarafından 60 günlük süre içerinde cevaplandırılmalıdır. İdare bu süre içerisinde açıkça itiraz talebini reddedebileceği gibi hiç cevap vermeme hakkına da sahiptir. Cevap vermemek zımni ret anlamına gelir. Yapılan işlemin iptali için dava açmadan önce ilgili kuruma itirazda bulunulması halinde 60 günlük dava açma süresi itirazın yapıldığı tarihten başlayarak durur. Yani itiraz başvurusu 60 günlük süreyi durdurur. Kurumun açıkça veya zımnen yapılan itirazı reddetmesi ile dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye devam eder.
Örneğin; hakkında idari işlem yapılan kişi 60 günlük dava açma süresinin 20. gününde yapılan işlemin iptali için itirazda bulunursa, kalan 40 günlük süre itirazının açıkça reddedildiği veya idarenin zımnen reddetmiş sayılacağı 60 günlük sürenin dolması ile yeniden işlemeye başlar.
Dava açma süresi hak düşürücü bir süredir. Bu süre kaçırıldıktan sonra ilgilinin aynı sebepten ötürü dava açma hakkı sona ermektedir. Dolayısıyla herhangi bir hak kaybının yaşanmaması için bu sürelerin takibinin iyi yapılması ve idari işlemin öğrenilmesi ile mümkün olan en kısa sürede davanın açılması veya itiraz dilekçesinin davalı idari kuruma sunulması gerekir. Yapılan savunmaların iyi bir şekilde gerekçelendirilmesi ve muvazaanın mevcut olmadığına delil olabilecek bütün bilgi, belge, verilerin mahkemeye sunulması gerekir.
Eczanelerin kapatılma sebepleri yönetmelikte tek tek sayıldığı için bu durumlar haricinde tesis edilen işlem hukuka aykırı olacaktır. Yapılan yargılama sonrasında herhangi bir muvazaa olmadığının tespit edilmesi veya hatalı bir idari işlem yapıldığı anlaşıldığında idari işlem iptal edilecektir.
Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!