OBJEKTİF DAVA BİRLEŞMESİNDE ARABULUCULUK DAVA ŞARTI UYGULANMAZ


Yazar: Stj. Av. Gaye Amiklioğlu & Av. Selçuk Ener
21.11.2024 08:58:20
OBJEKTİF DAVA BİRLEŞMESİNDE ARABULUCULUK DAVA ŞARTI UYGULANMAZ

OBJEKTİF DAVA BİRLEŞMESİNDE ARABULUCULUK DAVA ŞARTI UYGULANMAZ

Davacının, aynı davalıya karşı olan birbirinden bağımsız birden fazla talebini, aralarında bir derecelendirme ilişkisi yani aslîlik–ferîlik ilişkisi kurmadan aynı dava dilekçesinde ileri sürmesine davaların yığılması veya objektif dava birleşmesi denir. Mahkemenin birlikte açılan davaların her biri için yetkili olması gerekir. Bunun yanı sıra objektif dava birleşmesi için birlikte açılan davalar arasında bağlantı olması zorunlu değildir. Peki davacının birden fazla talebini ileri sürdüğü bu tarz davalarda dava açmadan önce dava şartı olan arabuluculuk müessesine başvurması gerekir mi ? Yargıtay 11. Hukuk Dairesi uyuşmazlığın çözümünde asıl olan şeyin mahkeme yargısı olduğunu bu sebeple talep yığılmasının söz konusu olduğu davalarda arabuluculuğa tabi olmadan mahkemenin çözüme gitmesi gerektiğini hükme bağlamıştır.

Yargıya 11. HD. 2020/933 E. 2020/5776 K. 9.12.2020 tarihli kararı şu şekildedir ;

“…Somut olayda davacı taraf, bir nispi ticari dava olarak, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında, maddi ve manevi tazminat talepleri yanında, haksız rekabet oluşturan fiilin tespiti ve tecavüzün ortadan kaldırılması (ref’i) taleplerini bir arada ileri sürdüğünden, bu nitelikteki davaların bir bütün olarak ve işin esasına girilerek mahkemece çözüme kavuşturulması gerektiği halde, İlk Derece Mahkemesince uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine, Bölge Adliye Mahkemesince de aynı gerekçeyle davalı vekilinin istinaf talebinin usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Ayrıca kabule göre de, HMK’nın 352’inci maddesinde istinaf isteminin usulden reddi halleri belirtilmiş olup, somut olaya ilişkin yasada yer almayan şekilde davalı vekilinin istinaf isteminin usulden reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1.maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi…”

Arabuluculuk, günümüzde dostane yollarla uyuşmazlık çözüm yöntemleri içinde en yaygın olarak bilinen ve uygulanan uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Kimi uyuşmazlıklarda dava açma yoluna gidilmeden önce arabulucuya başvurmak dava şartıdır. Bu başvuru yapılmadan açılan davalar, dava şartı yokluğundan reddedilmektedir. Bu sebeple hak kaybı yaşamamak adına, dava açmadan önce bir avukata başvurmanın önemini vurgulamak isteriz

Saygılarımızla

Stj. Av. Gaye AMİKLİOĞLU & Av. Selçuk ENER

 

Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!