PROJEDEN VİLLA/YAZLIK ALANLAR NEDEN MAĞDUR OLUYOR?
Ülkemizde, projeden ya da maketten ev/yazlık alarak mağdur olan insan sayısı hiç de az değil. Hatta eski 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu yürürlükten kaldırılarak özellikle bu konuda tüketiciyi daha çok koruyan 6502 sayılı kanun, 7.11.2013 tarihinde kabul edildi. İnsanların, müteahhitlere aldanıp mağdur olması çok şaşılacak bir durum değil. Peki bu neden oluyor kısaca ona değinmek istiyorum.
Özellikle yazlık yerlerde müteahhitler, arsa sahibi yerel halktan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile arsanın ortalama %50’lik bir yüzdesini alıyor ve bu arsaya maksimum müstakil konut içerecek şekilde proje çizdiriyor. Sonrasında bu projede kendi payına düşen evleri, daha ortada proje dışında bir şey yokken pazarlamaya başlıyorlar. Buraya kadar müteahhidin cebinden 1 TL bile çıkmıyor. Müteahhit, payına düşen yazlıklardan satmaya başladıkça elde ettiği nakiti, inşaatta kullanmaya başlıyor. Dolayısıyla yine kendi cebinden para çıkmıyor. Tabiri caizse, başkasının arsasına, başkasının parasıyla inşaat yaparak para kazanıyor. Kendi payına düşen evlerin satışından elde ettiği gelirle kaba inşaatı hatta ince inşaatın bir bölümünü yaptıktan sonra, malzeme fiyatlarındaki artışı bahane göstererek projeden ev sattığı kişilerden ek bedel talep ediyor. Sözleşmede yazılı bedelin dışında ödeme yapmak istemeyen tüketici, haliyle bunu kabul etmiyor ve müteahhidin ekmeğine yağ sürerek müteahhidin sözleşmeden dönmesine zemin hazırlıyor. Bu kez müteahhit, aynı evi 2-3 katı bedelle yine ön ödemeli konut satış sözleşmesi ile bir başkasına satıyor ve parasını aldığı eski müşteriye parasını iade edeceğini söylüyor. Hem onu oyalıyor hem de aynı evi daha yüksek bir bedelle satmış oluyor. Neticede inşaat bitiyor ve müteahhit natamam evleri, neredeyse tamamlanmış fiyatlara yakın bir bedelle satmış oluyor.
Peki, projeden ev alıp parasını ödeyen tüketici ne yapıyor? Önce evi almak olmazsa uğradığı müspet zararı tazmin etmek için dava yoluna gidiyor ve uzun bir dava süreci sonunda, parasını alım gücündeki önemli kayıpla geri alabiliyorsa alıyor. Hatta bu bile çoğu zaman mümkün olmuyor. Çünkü müteahhit payına düşen evleri vekaletle satarak bedelini nakit aldığı için şirketin haczedecek bir malvarlığı olmuyor maalesef.
Bu durumda olan binlerce insan var malum.. Asıl soru: Bu mağduriyet nasıl giderilecek? Böyle bir büyük sorunla baş etmenin belli yolları var elbet ancak bu alanda uzman bir hukukçu ile yola çıkmamış iseniz, yaptığınız hatayı anlamanız uzun bir zaman alır ve bunu anladığınızda iş işten çoktan geçmiş olur.
Böyle bir uyuşmazlık, İnşaat Hukuku, Tüketici Hukuku, Borçlar Hukuku, Sözleşmeler Hukuku ve Tazminat Hukuku’nda derin bir uzmanlık gerektirir. Sözleşmeye konu evin sizin adınıza tescilini isteyebilmenizin önemli bazı şartları var. Aynı şekilde müspet zararınızı hatta munzam zararınızı istemenizin de. Tabi bunları talep ederken güncel içtihatların hangi yönde olduğunu, hangi alacak kalemini hangi hukuki nedene istinaden talep etmeniz gerektiğini ve tabii ki hangi delillerle hangi iddiayı ve haklılığınızı ispatlayacağınızı bilmeniz de önemli.
Benzer bir durumun mağduru iseniz, muhtemelen sorunu en hızlı çözmek isteyecek ve size bu yönde olumlu konuşacak birine inanmak isteyeceksiniz. Bu kişiyle yol alarak yaptığınız ilk hatadan sonra durumun önemini kavrayıp sorunun gerçekten kolay çözümlenebilecek bir şey olmadığını anladığınızda, dönülmez bir yola girmemişseniz, durumu toparlamanız mümkün olabilir. Ama tavsiye edeceğimiz en önemli husus; sakin kalıp konuyu iyice araştırdıktan sonra bu konuda uzman bir hukukçuyla görüşmek olacaktır. Davayı doğru temeller üstüne kurduğunuzda, istediğiniz sonuca geç de olsa ulaşma imkanınız artacaktır.
Ön ödemeli konut satış sözleşmeleri ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi konularında uzman kadromuzdan hukuki danışmanlık alabilir ücretsiz randevu oluşturabilirsiniz.
Av. Selçuk ENER
Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!