Teknik Araçlarla İzleme İçin Hakim Kararı Şarttır

Ceza hukuku yargılamalarında yer alan delil serbestisi ilkesi gereğince her türlü delil ispat aracı olarak kullanılabilmektedir. Ancak bu durum hukuka aykırı olarak elde edilen delilleri meşru kılmamaktadır. Eş deyişle bir delile dayanmak için onun hukuka uygun olarak ele geçirilmiş olması veya delil elde etmek için başvurulan yöntemlerin kanuna uygun şekilde gerçekleştirilmiş olması gereklidir.

Bu durum teknik araçlarla izleme koruma tedbiri açısından da geçerlidir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi mahkeme kararı olmadan yapılan teknik araçlarla izleme koruma tedbiri ile elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağını ve hukuka aykırı olduğunu karara bağladı.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2024/1617 E. 2024/4089 K. 14.05.2024 tarihli kararında;

“…5271 sayılı Kanun'un "Teknik Araçlarla İzleme" başlıklı 140’ıncı maddesindeki düzenlemeye göre, sanık ve suça sürüklenen çocukların teknik araçlarla izlenmesine ilişkin bir kararın dosya kapsamında bulunmadığı ve mahkemece sanık ve suça sürüklenen çocukların eylemlerinin sübutlarının gizli soruşturmacı faaliyetleri ile teknik araçlarla izleme sonucu elde edilen kayıtlara dayandırıldığı anlaşılmıştır. 5271 sayılı Kanun'un 217’nci maddesine göre sanık ve suça sürüklenen çocuklara atılı suç hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. Hukuka uygun olmayan teknik araçlarla izleme sonucu elde edilen delilin hükme esas alınması mümkün değildir. Yapılan soruşturma işlemleri, kovuşturma kapsamı ve tüm dosya içeriğine göre sonuç olarak; sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkında 5271 sayılı Kanun'un 140’ıncı maddesi uyarınca teknik araçlarla izlemeye ilişkin bir kararın dosya içinde bulunmadığı anlaşıldığından; sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkında, teknik araçlarla izlemeye ilişkin verilmiş bir kararın bulunup bulunmadığının araştırılması, bulunuyor ise hukuki denetime olanak sağlayacak şekilde aslı veya onaylı örneğinin getirtilerek bu dosya arasına alınması; yoksa bu yöntemle elde edilen bilgilerin delil olarak değerlendirilemeyeceğinden, suçun sübutunun tespiti için sanıktan uyuşturucu madde alma, temin etme eylemini gerçekleştirirken fiziki takip yapan kolluk memurlarının 5271 sayılı Kanun'un 139 uncu maddesinin üçüncü fıkrası da gözetilerek tanık olarak dinlenilip, hükme esas alınan olaylara ilişkin olarak ayrı ayrı detaylı bir biçimde beyanlarının alınması, sonucuna göre sanık ve suça sürüklenen çocukların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması.”

Şeklinde içtihat etmiştir. Ceza Hukuku önemli detaylar barındıran, uzmanlık gerektiren bir alandır, hak ve zaman kaybı yaşamamanız adına bu alanda uzman bir avukat ile beraber yol almanız gerektiği kanaatindeyiz.