USULÜNE UYGUN TUTULAN İHTİYARİ ARABULUCULUK SON TUTANAĞI İPTAL EDİLEMEZ

USULÜNE UYGUN TUTULAN İHTİYARİ ARABULUCULUK SON TUTANAĞI İPTAL EDİLEMEZ

İhtiyari arabuluculuk, dava açmak için arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olmadığı, tarafların kendi istekleriyle başvurduğu, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biri olan arabuluculuk türüdür. Zorunlu arabuluculuğun aksine, taraflar bir anlaşmazlık durumunda arabulucuya başvurup başvurmamakta serbesttir. Bu süreçte taraflar, karşılıklı olarak uzlaşma arayışına girerler ve arabulucu, taraflar arasında iletişim kurarak çözüm bulmalarına yardımcı olur.

İhtiyari arabuluculuk, genellikle iş, ticari, aile vb. uyuşmazlıkların çözümünde kullanılır. Anlaşmaya varılması durumunda, bu anlaşma bir mahkeme kararı gibi bağlayıcı olabilir, ancak anlaşmaya varılamazsa taraflar dava yoluna başvurma hakkına sahiptir. Tarafların özgür iradeleriyle başlaması ve arabuluculuk sürecini sürdürmeleri ihtiyari arabuluculuğun en önemli özelliklerinden biridir. İşçi ve işveren arasında yapılan ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalini talep etmek mümkün müdür ? Yargıtay 9. HD ’nin kararına konu olan olayda ihtiyari arabuluculuk görüşmeleri tamamlandıktan sonra işveren, işçinin fesih tarihinden önce rakip firma ile görüşmeler yaptığını öğrenmiş ve bu durumun rekabet yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle yaptıkları arabuluculuk sürecinin ve anlaşma tutanağının iptalini istemiştir. Ancak ilgili hukuk dairesi aşağıda yer vereceğimiz gerekçeyle bu talebi reddetmiştir.

Yargıtay 9.HD. 2024/6077 E. 2024/9495 K. 10.06.2024 tarihli kararı şu şekildedir;

“…İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; arabuluculuk tutanağının düzenlenmesine şekil şartları olarak bir itirazın bulunmadığı, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereği prosedürlerin uygulandığı, imzaların geçerliliği konusunda bir tereddüt olmadığı, davacının iradesinin fesada uğratıldığı iddiası kapsamında dinlenen tanık beyanları uyarınca somut bir kanı oluşmadığı, başkaca bir delil de sunulmadığı, davacının nitelikli bir işyeri olduğu bu kapsamda gerekli araştırmaların yapıldıktan sonra arabuluculuk görüşmelerinin yapılmasının basiretli bir tacirden bekleneceği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış iddiası yönünden her zaman tazminat davası açılabileceği, bu kapsamda arabuluculuk tutanağının iptalini gerektirir bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Somut olayda arabuluculuk tutanağının düzenlenmesine şekil şartları bakımından bir itirazın bulunmadığı, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'ne uygun şekilde düzenleme yapıldığı ve imzaların geçerliliği konusunda bir tereddüt olmadığı, davacının iradesinin fesada uğratıldığı iddiası kapsamında dinlenen tanık beyanlarından da somut bir kanı oluşmadığı, başkaca bir delil de sunulmadığı, davacının nitelikli bir işyeri olduğu, bu kapsamda gerekli araştırmaların yapıldıktan sonra arabuluculuk görüşmelerinin yapılmasının basiretli bir tacirden bekleneceği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış iddiası yönünden her zaman tazminat davası açılabileceği, bu kapsamda arabuluculuk tutanağının iptalini gerektirir bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.”

Arabuluculuk süreci sonucunda tutulan son tutanağın usulüne uygunluğunun tespiti de çok önemlidir. Hukuki uyuşmazlık durumlarında doğru hukuki müdahalenin yapılması amacıyla sürecin vekil aracılığıyla takibinin yapılması çok önemlidir.

Saygılarımızla

Stj. Av. Gaye AMİKLİOĞLU & Av. Selçuk ENER

USULÜNE UYGUN TUTULAN İHTİYARİ ARABULUCULUK SON TUTANAĞI İPTAL EDİLEMEZ

İhtiyari arabuluculuk, dava açmak için arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olmadığı, tarafların kendi istekleriyle başvurduğu, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biri olan arabuluculuk türüdür. Zorunlu arabuluculuğun aksine, taraflar bir anlaşmazlık durumunda arabulucuya başvurup başvurmamakta serbesttir. Bu süreçte taraflar, karşılıklı olarak uzlaşma arayışına girerler ve arabulucu, taraflar arasında iletişim kurarak çözüm bulmalarına yardımcı olur.

İhtiyari arabuluculuk, genellikle iş, ticari, aile vb. uyuşmazlıkların çözümünde kullanılır. Anlaşmaya varılması durumunda, bu anlaşma bir mahkeme kararı gibi bağlayıcı olabilir, ancak anlaşmaya varılamazsa taraflar dava yoluna başvurma hakkına sahiptir. Tarafların özgür iradeleriyle başlaması ve arabuluculuk sürecini sürdürmeleri ihtiyari arabuluculuğun en önemli özelliklerinden biridir. İşçi ve işveren arasında yapılan ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalini talep etmek mümkün müdür ? Yargıtay 9. HD ’nin kararına konu olan olayda ihtiyari arabuluculuk görüşmeleri tamamlandıktan sonra işveren, işçinin fesih tarihinden önce rakip firma ile görüşmeler yaptığını öğrenmiş ve bu durumun rekabet yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle yaptıkları arabuluculuk sürecinin ve anlaşma tutanağının iptalini istemiştir. Ancak ilgili hukuk dairesi aşağıda yer vereceğimiz gerekçeyle bu talebi reddetmiştir.

Yargıtay 9.HD. 2024/6077 E. 2024/9495 K. 10.06.2024 tarihli kararı şu şekildedir;

“…İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; arabuluculuk tutanağının düzenlenmesine şekil şartları olarak bir itirazın bulunmadığı, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereği prosedürlerin uygulandığı, imzaların geçerliliği konusunda bir tereddüt olmadığı, davacının iradesinin fesada uğratıldığı iddiası kapsamında dinlenen tanık beyanları uyarınca somut bir kanı oluşmadığı, başkaca bir delil de sunulmadığı, davacının nitelikli bir işyeri olduğu bu kapsamda gerekli araştırmaların yapıldıktan sonra arabuluculuk görüşmelerinin yapılmasının basiretli bir tacirden bekleneceği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış iddiası yönünden her zaman tazminat davası açılabileceği, bu kapsamda arabuluculuk tutanağının iptalini gerektirir bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Somut olayda arabuluculuk tutanağının düzenlenmesine şekil şartları bakımından bir itirazın bulunmadığı, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'ne uygun şekilde düzenleme yapıldığı ve imzaların geçerliliği konusunda bir tereddüt olmadığı, davacının iradesinin fesada uğratıldığı iddiası kapsamında dinlenen tanık beyanlarından da somut bir kanı oluşmadığı, başkaca bir delil de sunulmadığı, davacının nitelikli bir işyeri olduğu, bu kapsamda gerekli araştırmaların yapıldıktan sonra arabuluculuk görüşmelerinin yapılmasının basiretli bir tacirden bekleneceği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış iddiası yönünden her zaman tazminat davası açılabileceği, bu kapsamda arabuluculuk tutanağının iptalini gerektirir bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.”

Arabuluculuk süreci sonucunda tutulan son tutanağın usulüne uygunluğunun tespiti de çok önemlidir. Hukuki uyuşmazlık durumlarında doğru hukuki müdahalenin yapılması amacıyla sürecin vekil aracılığıyla takibinin yapılması çok önemlidir.

Saygılarımızla

Stj. Av. Gaye AMİKLİOĞLU & Av. Selçuk ENER