Yalnızca Emsal Ücret Araştırmasına Göre Aylık Ücret Belirlenemez


Yazar: Av. Selçuk ENER
22.07.2024 15:00:38
Yalnızca Emsal Ücret Araştırmasına Göre Aylık Ücret Belirlenemez

İşçilik alacaklarının hesaplanmasında işçinin aylık ücretinin tespiti gerekmektedir. Bu doğrultuda mahkemeler emsal ücret araştırması yapmakta ve bilirkişiler tarafından işçilik alacakları emsal ücret doğrultusunda hesaplanmaktadır. Ancak aşağıda yer alan Yargıtay kararı uyarınca, sadece emsal ücret araştırmasına göre ücret belirlenmesi yeterli değildir. Kararda yer aldığı üzere; "Dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar, savunma, puantaj içerir bu ücret bordroları, banka kayıtları, tanık beyanları ve davacının açıklanan beyanı tüm dosya kapsamı ile değerlendirilerek davacının ücretinin belirlenmesi gerekir". Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2021/1358 Esas 2021/6998 Karar 25.03.2021 tarihli ilamı uyarınca;

"Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; iş sözleşmesine haklı bir sebep olmadan son verildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı ... vekili; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, ödenmeyen bir alacağının bulunmadığını savunarak; diğer davalı ... AŞ vekili ise; bu şirkete husumet yöneltilemeyeceğini savunarak ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işveren tarafından yapılan feshin haksız olduğu ve davacının ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu : Sayfa 1/3 İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti : Bölge Adliye Mahkemesince, ıslah zamanaşımının dikkate alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi kararı bozularak ortadan kaldırılmış ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur. Temyiz Başvurusu : Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

Gerekçe: 1- Davalı yan, UYAP üzerinden İlk Derece Mahkemesine sunduğu kök bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile işçi imzalı puantaj içerir ücret bordroları ve kısım başka belgeler sunmuş olup İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince davalı yanca sunulan bu belgeler değerlendirilmeden karar verildiği anlaşılmıştır. Yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine, delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen sebeplerle, borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin (HMK 140, mülga HUMK. Md. 202) kabulü zorunludur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09.02.2011 gün, E:2011/13-29 K:2011/56 sayılı kararında da aynı ilke benimsenmiştir. Somut uyuşmazlıkta; davalı tarafından kök rapora itiraz dilekçesi ile mahiyeti itibariyle hakkın doğumunu engelleyen ve/veya hakkı ortadan kaldıran nitelikte kabul edilmesi gereken belgeler de sunulduğu anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesince davalı tarafça ibraz edilen bu belgelere karşı davacıdan diyecekleri sorulmalı, belgeler değerlendirilerek sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmelidir. Ancak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Dürüstlük kuralına aykırılık sebebiyle yargılama giderlerinden sorumluluk" başlıklı 327. maddesinin 1. bendinde, "Gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa bile, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir." düzenlemesi mevcuttur. Şu halde; Daremiz uygulamasına göre Mahkemece; rapor alındıktan sonra yeni belgeler sunmak suretiyle davanın uzamasına ve davada gider yapılmasına sebep vermiş olan davalı taraf yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 327. maddesinin 1. bendi dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerektiği de gözetilmelidir. 2- Taraflar arasında davacının aldığı ücret konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Alçı sıva boya ustası olarak çalışan davacı aylık 2.000 USD ücret ile çalıştığını ve aylık 200 USD’nin elden ödendiğini, ücret dışında bir ödeme de yapılmadığını iddia etmiştir. Davacıya ait yurt dışı iş sözleşmesinde davacının aylık ücreti 1.080 USD olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya yapılan ödemelerin banka kayıtlarına göre 250-3000 USD arası değişen miktarlarda olduğu açıklanmıştır. ... İnşaat Sanatkarları Esnaf odasınca davacının alabileceği ücret net 3.000 USD olarak belirtilmiştir. İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince; davacının iddia ettiği gibi 2.000 USD net aylık ücret ile çalıştığı kabul edilmiştir. 9. HD., E. 2021/1358 K. 2021/6998 T. 25.3.2021 Sayfa 2/3 Ancak; davacı tanıklarından Şakup; davacının 1.600-1.800 USD aylık ücret ile çalıştığını, 300 USD ’nin avans olarak elden ödendiğini gerisinin bankaya yatırıldığını; davacı tanığı Yakup, davacının 1700 USD ile çalıştığını, davacı tanıklarından Selçuk ise, 1.200-1.300-1.400 gibi her ay değişen miktarda ücret alındığını ve ücret dışı bir ödeme yapılmadığını beyan etmişlerdir. Öte yandan; Dairemizce aynı gün ve birlikte temyiz incelemesine tabi tutulan 2021/1356 Esas numaralı dosyada davacı, tanık olarak verdiği beyanında; ortalama 1650-1700 USD aylık ücret alındığını, paranın 1300-1400 USD’sinin bankaya yatırıldığını, kalan 200 USD’nin ise kendilerine avans olarak verildiğini ifade etmiştir. Dolayısıyla, kabul edilen ücret miktarının hem davacının tanık olarak verdiği beyanında bildirdiği ücret miktarını hem de davacı tanıklarının davacının aldığını bildirdikleri ücret miktarını aştığı görülmektedir. Dairemizin yerleşik hale gelen içtihatları uyarınca; iddia edilen ücret tanık beyanları yada yazılı bir belge ile ispatlanmadıkça sadece emsal ücret araştırmasına göre sonuca gidilmesi mümkün değildir. Şu halde; imzalı ücret bordrolarına ait diyecekleri de davacı yandan sorulduktan sonra sonucuna göre; dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar, savunma, puantaj içerir bu ücret bordroları, banka kayıtları, tanık beyanları ve davacının açıklanan beyanı tüm dosya kapsamı ile değerlendirilerek davacının ücretinin belirlenmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."

Yukarıda yer alan Yargıtay ilamından da görüldüğü üzere, işçinin ücretinin belirlenebilmesi açısından yalnızca emsal ücret araştırması yeterli görülmemektedir. İşçilik alacaklarınız ile ilgili davalarda en iyi sonuca ulaşılması açısından alanında uzman bir avukat ile çalışılması hak kayıplarının önüne geçecektir.

Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!