Yaz Tatilinde Baba ile Çocuk Arasında Sadece 15 Günlük Kişisel İlişki Süresi Olması Yeterli Değildir


Yazar: Av. Bilge İŞ & Av. Selçuk ENER
10.07.2024 14:37:02
Yaz Tatilinde Baba ile Çocuk Arasında Sadece 15 Günlük Kişisel İlişki Süresi Olması Yeterli Değildir

Bilindiği üzere çocuk ile velayet kendisinde olmayan ana/baba arasında kişisel ilişki kurulmaktadır. Bu kişisel ilişki gerek eşler arasındaki anlaşma ile (mahkeme onayı olması şartıyla) gerekse mahkemenin takdiri ile belirlenmektedir. Bu belirlemede çocuğun üstün yararı ve analık veya babalık duygusu da esas alınmaktadır. Aşağıdaki karar ile 15 günlük sürenin az olduğuna kanaat getirilmiş olup benzer olaylarda bu karar emsal olarak kullanılabilecektir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,  2022/4672 E. 2022/6471 K. 29.06.2022 tarihli kararı şu şekildedir.

“…1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Davacı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin sınırlandırılması davasının yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, boşanma kararı ile velayetleri anneye verilen küçükler ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına, yerine her ayın 1. ve 3. cumartesi günü saat 10.00’dan pazar günü saat 17.00’ye, dini bayramların 2. günü saat 10.00’dan akşam saat 17.00’ye, her yıl eğitim tatillerinin 2. günü saat 10.00’dan 5. günü akşam saat 17.00’ye kadar(3’er gün süreyle), her yıl Temmuz ayının 1. günü sabah saat 10.00’dan 15. günü akşam saat 17.00’ye kadar(15 gün süreyle) kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Dosya kapsamı ve alınan uzman görüşü raporları değerlendirildiğinde; hem küçüklerin üstün yararı hem de annenin velayet hakkı yönünden, baba ile küçükler arasındaki mevcut kişisel ilişkinin sınırlandırılması doğru ise de; yaz tatilinde baba ile küçükler arasında 15 gün kişisel ilişki kurulması yeterli görülmemiştir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)...”

Yukarıdaki içtihattan anlaşılacağı üzere Yargıtay kararlarının önemi büyüktür. Zira açılan veya açılacak davalarda bu kararlara uygun kararlar verilecektir. Velayet konusu çok önemli ve somut olaya ve gelişmelere göre değişkenlik göstermekte olup bu durumun lehe çevrilmesi bu yöndeki hakimiyet ile olacaktır. Bu sebeple dava açılırken bu hususa önem verilmeli ve gerek dava öncesi gerekse dava sırasında ve hatta davadan sonra da bir avukata danışılması veya sürecin bir avukat ile yürütülmesi elzemdir.

Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!