Yıllık İzin Hakkının Ücrete Dönüşmesi İçin Sözleşmenin Feshedilmesi Gerekir
İş sözleşmesi feshedildiğinde, işçi yıllık izin hakkı kapsamında kullanmadığı yıllık izinlerinin kendisine ücret şeklinde ödenmesini talep edebilir. Ancak yıllık izin hakkının ücrete dönüşebilmesi için sözleşmenin feshedilmesi gerekmektedir. Sözleşmenin sona erme şeklinin haklı olup olmadığı önemli değildir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2021/4953 Esas 2021/9221 Karar 20.05.2021 tarihli kararında;
"Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacı işe başladığında davalı ... Ambalaj şirketi asıl işveren olduğu farklı işverenliklerde sigortalı gösterilerek çalıştırıldığını, son olarak davalı ... Ambalaj şirketinde ustabaşı olarak çalıştırıldığını, davacının İş Kanun'un 2.ci maddesine aykırı olarak asıl işini alt işverene yaptırdığını, taşeronların aslen davalı şirketin şef, ustabaşı takım lideri, kalite kontrolcü, adı altında çalışan işçileri olduğunu, fiilen iş yerinde herhangi bir değişikliğin olmadığını, alt–asıl işveren işlemlerinde muvazaa olduğunu, haklı ve geçerli nedene dayalı olmaksızın işten çıkarıldığını iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, alacakların zamanaşımına uğradığını, davalının bir takım firmalarda alt işveren - asıl işveren ilişkisi içinde olmadığını, resmi tatillerde çalışmadığını, çalışması halinde ücretinin ödendiğini, fazla mesailerin karşılığının da ödendiğini, davacının iş sözleşmesinin çalışma düzenini bozduğu ve çalışma arkadaşlarını da bu yönde kışkırttığı gerekçesiyle geçerli nedenle feshedildiğini, muvazaalı bir şekilde iş ilişkisinde bulunduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti : Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Sayfa 1/3 İstinaf Başvurusu: İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili süre tutum dilekçesi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti : Bölge Adliye Mahkemesi'nce, davalının süre tutum dilekçesi dışında ayrıntılı istinaf dilekçesi sunulmadığı, süre tutum dilekçesinin de gerekçe içermediği, verilen süre tutum dilekçesi nedeni ile resen yapılan incelemede ise kamu düzenine ve emredici hukuk kurallarına herhangi bir aykırılık saptanmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, ilk derece mahkeme kararının davalı vekili temyizi yönünden aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür. 2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü, işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, davalıya ait işyerinde 18 yıl 16 gün çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre hesaplanan yıllık izin ücreti alacağının mahkemece hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacının uzun yıllar çalışmasına rağmen izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacının çalışma süresi boyunca herhangi bir zamanda yıllık ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün kullandığı hususu açıklattırılarak davacı beyanı ile birlikte tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin 9. HD., E. 2021/4953 K. 2021/9221 T. 20.5.2021 Sayfa 2/3 alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.05.2021 gününde oybirliği ile karar verildi."
Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!