Zina Eylemi Sosyal Medya Görüntüler Ve Mesajlaşmaları ile İspat Edilebilir


Yazar: Av. Bilge İŞ & Av. Selçuk ENER
05.07.2024 15:53:25
Zina Eylemi Sosyal Medya Görüntüler Ve Mesajlaşmaları ile İspat Edilebilir

Zinaya dayanan boşanma davalarında zina eylemini tam olarak ispatlamanın zor olması bakımından bu sebebe dayalı dava açılmasından kaçınılmaktadır. Fakat zaten zina eylemini başlı başına kanıtlamak zor olup emarelere ilişkin delil sunmak da yeterli kabul edilebilmektedir. Zinaya dayanan boşanma davalarında hukuka uygun delile dayanmak koşulu ile zina eylemi ispatlanabilecektir. Her ne kadar boşanma davalarında hukuka uygun delil kapsamı genişletilmeye çalışılsa da gizlilik kapsamındaki yazışmalar hukuka uygun delil kapsamında değildir. Bu konuda yüksek mahkeme kararları sürekli değişmekle birlikte günümüzde çok büyük bir serbest alan verilmemiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,  2022/4815 E. 2022/6778 K. 5.07.2022 tarihli kararı şu şekildedir.

“…Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı-davalı erkek tarafından TMK 166/3. maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasının ön inceleme duruşmasında, kadının anlaşmalı boşanmayı kabul etmemesi üzerine davacı-davalı erkek tarafından yargılamanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmesi talep edilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda erkeğin zina (TMK m.161) hukuki sebebine dayalı davasının reddine, davalı- davacı kadının ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebine dayalı birleşen davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir. Verilen bu hüküm davacı-davalı erkek tarafından istinaf edilmekle, bölge adliye mahkemesince istinaf itirazı esastan reddedilmiştir. Karar, davacı-davalı erkek tarafından yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir.

Zina hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK.md.161/2). Öncelikle, her ne kadar mahkemece, erkeğin davasının hak düşürücü sürede açılmadığı ve af olgusundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; hak düşürücü sürenin dolduğunu ispat külfeti davalı-davacı kadında olup dosyadaki mevcut delillere göre, davaya dayanak zina vakıasının davacı erkek tarafından tam olarak hangi tarihte öğrenildiği davalı-davacı kadınca ispatlanamadığı ve dosya kapsamından da bu tarihin tespit edilemediği anlaşılmakla; hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği gibi, dosyadaki delillerle af olgusunun da ispatlanamadığı anlaşıldığından, bu yönüyle de davanın reddi doğru görülmemiştir. Diğer taraftan davacı-davalı erkek, eşinin bir başka erkekle kendisini aldattığına yönelik iddiasını dava dilekçesi ekinde sunduğu sosyal medya görüntüleri ve mesajlara dayandırmıştır. Yapılan incelemede sosyal medya yazışma ve görüntüleri içerikleri itibarıyla zinaya muhakkak gözüyle bakılmasını gerektirir niteliğinde olup, bu durum zinanın varlığına delalet eder. Açıklanan durum karşısında kadının zina eyleminin ispatlanmış olduğu gözetilerek Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü ile zina (TMK. m. 161) hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davacı-davalı erkeğin zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir…”

Yukarıdaki içtihattan anlaşılacağı üzere kişiler her ne kadar aldatıldıklarını öğrendiklerinde hemen zinaya dayalı dava açmaktalar ise de bu hususta sadece zinaya dayanmak riskli olabilmektedir. Zira zina eylemini gizliliği ihlal kapsamına girmeden ispatlamak bazen zorlaşabilmektedir. Bu sebeple bu delilleri sunmadan önce mutlaka bir avukata danışmak gerekmektedir. Bu sebeple gerek dava öncesi gerekse dava sırasında ve hatta davadan sonra da bir avukata danışılması veya sürecin bir avukat ile yürütülmesi elzemdir.

              

Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!