Zina Eyleminin Kanıtlanması İçin 2 Aylık HTS Kayıtlarının Değil İki Yıllık HTS Kayıtlarının Celbi Gerekir
Aldatma(Zina) eyleminin kanıtlanması için davacı tarafça 2 yıl geriye dönül HTS kayıtlarının istenmesine rağmen yerel mahkemece 2 ay geriye dönük kayıtlar incelenmiştir. Yargıtay tarafından bu süre kısa bulunmuş ve talep gereği geriye dönük iki yıllık HTS kayıtlarının istenmesi gerektiği kararlaştırılmıştır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2022/3734 E. 2022/6108 K. 22.06.2022 tarihli kararı şu şekildedir.
“…Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, davacı-karşı davalı erkek ile davalı-karşı davacı kadının TMK m.166/1’e dayalı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, kadının zinaya dayalı davasının ise reddine karar verilmiş, karara karşı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince kadının istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı-karşı davacı kadın, zina hukuki nedenine dayalı olarak açtığı boşanma davasında delil olarak, erkek tarafından kullandığı bilinen telefon numarasına ait HTS kayıtlarına dayanmış ve aşamalarda telefon dökümleri üzerindeki incelemenin dava tarihinden geriye doğru 2 yılı kapsayacak şekilde yapılmasını istemiştir. İlk derece mahkemesince ilgili GSM operatörüne müzekkere yazılarak davacı-karşı davalı erkek tarafından kullanılan telefon numarasına ait kayıtlar dosya içeriğine kazandırılmış ise de; ilgili operatörce iki aylık kısa bir zaman dilimini kapsayacak şekilde gönderilen HTS dökümleri üzerinde yapılan inceleme kadının zina davası hakkında hüküm kurmak için yeterli değildir. O halde; kadının iddiaları doğrultusunda dava tarihinden itibaren geriye dönük 2 yıla ait telefon dökümleri üzerinde yapılacak incelemeyle ve özellikle erkeğin mutad dışı görüşmelerinin bulunduğu “62 03” ile biten telefon numarasının kime ait olduğu yönündeki araştırmanın sonucuna göre tüm deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir…”
Yukarıdaki içtihattan anlaşılacağı üzere zina(aldatma) eyleminden dolayı açılan boşanma davalarında ispat çok önemli bir husus olup mahkemeden yapılan taleplerin önemi büyüktür. Mahkemeler bazen talepler doğrultusunda delil istememekte bazen de istenmesine rağmen eksik inceleme yapılmaktadır. Celbin talebine ilişkin taleplerin takibi büyük önem arz etmektedir. Bu yönde mahkemece verilen kararlara itirazlar da yüksek mahkeme önünde incelenmektedir. Bu sebeple dava sırasında ve hatta öncesinde neyin gerekli olduğu hususunun bilinerek sürece başlanması gerekmektedir. Bu sebeple dava açılırken bu hususa önem verilmeli ve gerek dava öncesi gerekse dava sırasında ve hatta davadan sonra da bir avukata danışılması veya sürecin bir avukat ile yürütülmesi elzemdir.
Ener Avukatlık Bürosu ile +90 212 570 4046 numaralı hattımız üzerinden iletişime geçebilirsiniz!